Şu, Ereğli’deki “Cüruf” meselesi gerçekten kafaları karıştıracak duruma geldi…
Ege Doğa Geri Kazanım A.Ş. bu işin “yasal koşullarını” yerine getiriyor mu, getirmiyor mu, orası belli değil.
Halil Posbıyık’ın Kıyıcak ile ilgili üslubunu düşürüp, “yumuşak üslup” kullanması da anlaşılır gibi değil…
Erdemir’in konu ile ilgili “sessizliğini” anlamak ise hiç mümkün değil.
*****
Cüruf işleme tesislerinin açılması ve işletilmesine ilişkin pek çok yasal düzenleme mevcuttur.
İmar durumu uygun olacak, Çevre ve Şehircilik, DSİ, Orman, Karayolları ve benzeri kurumların onayını almış olacak.
Ayrıca bir de “teknik şartnamesi” var.
Gazetemizdeki dolabımda bir adet bulunuyor, üşenmeden sayfalarını sayacağım, neredeyse bir kitap kalınlığında…
Acaba, cüruf işleyen Ege Doğa Geri Kazanım A.Ş. bu teknik şartnameye uyuyor mu, uymuyor mu?
İnceleyip göreceğiz…
*****

Bakın, “yasal koşulları yoktur” demiyoruz, belki Sayın Erdoğan Erdem bu koşulları sağlamış durumdadır.

O zaman mesele yok…

Söylediğim gibi, “inceleyip” göreceğiz.
Sonra da diyorum ki,  neden biz inceleyelim?
Resmi makamların incelemesi daha doğru olmaz mı?
Ortada bir teknik şartname var, anılan firmanın bu şartnameye uyup uymadığını denetlemekle yetkili resmi makamlar da var.
Firmanın şartnameye uyup uymadığını denetlersiniz, uyarsa izin verirsiniz, uymazsa hiç “uzatmalara” gitmeden kesin olarak men edersiniz.
Yoksa “cüruf-cüruf” diye diye bu iş “tavşanın suyunun suyunun suyuna” dönüşecek.
Bu kadar “sulandırmanın” da alemi yok her halde…

Erhan ÇAKMAK