Hayat size anlatır bilemem ama çok eskiden beri gerçek yaşamların ilk belki de tek adresi kahvehanelerdi. Orada bir çok hikayenin ete kemiğe bürünmüş kahramanları bulunur. Basın bültenlerinde yada televizyon ekranlarına yansıyanlardan çok daha farklı ve gerçek öyküler barındırır kahvehaneler. Bu kahvehane biraz daha farklı, “EMEKLİLİKTE yaşa TAKILMIŞLARIN, yıllarca çalıştığı halde bir türlü emekli olamayanların çoğunlukta olduğu kahvehanedir. Biri hariç; yancı Yusuf. Her iktidarın adamıdır. Hangi parti kazanırsa kazansın mutlaka kutlama konvoyunda bizim yancı Yusuf vardır. Hem de en önde en büyük flamayı taşırken görürsünüz onu. Kimse de sormaz o coşku içinde “buda kim diye” ! Ne yapar eder kazanan yönetimlere bir şekilde kapağı atar. Sanırsın parti örgütü değil yancı Yusuf tek başına seçim kazandırdı onlara.

   Kahvehanedeki sıradan günlerden biri yancı Yusuf büyük bir heyecanla içeri girdi ve gördüğü ilk masaya yanaştı;

  • Veli abi duydun mu, Karadeniz de doğalgaz bulmuşuz! Veli yanında oturan arkadaşıyla konuşmaya devam ediyordu.
  • Birader; 77 doğumluyum, sigortaya giriş 1998. Toplam ödenen prim 5600 ü az bir geçti, yahu ben ne zaman emekli olacağım? Bu yaş işi bana kaç sene vurmuş olabilir?

Yancı Yusuf o masadan umduğunu bulamayınca hemen arkadaki masaya uzandı.

  • Kadir abi; devlet bu pandemi sırasında işini kaybedenlere “kısa çalışma ödeneği” veriyormuş, sen de faydalandın mı? Veli; elindeki çay bardağından bir fırt daha çekti ve karşısındaki masadaki arkadaşına;
  • İş yok çalışamıyorum. Haliyle prim de ödeyemiyorum dondu kaldı. Kalan primleri nasıl ödeyeceğim, düşünüp duruyorum. Dedi.

Bizim yancı Yusuf oradan da bir sıcak yüz bulamayınca usta bir çalım ustası gibi arka masalara doğru “feyk attı”

-Dursun abi duydun mu Venezüella’dan peynir alacakmışız, artık kahvaltı da krallar gibi peynir yiyeceğiz. Dursun; düşünceli düşünceli yanında oturan yaşlı dayıya akıl danışıyordu.

-Ağabey; sicil aldığım tarih 1996, 1978 doğumluyum. 5500 gibi bir prim ödemişliğim var ben de EYT’li miyim? Yaşlı memur emeklisi dayı, “atomun formülünü bulmuş edasında”

- Yalnız sen değil burada bulunan ve emekli olamamış herkes şu anda zaten ETY’lidir.

Yancı Yusuf bir ara kahve ocağına doğru yanaşacak oldu Ocakçı Bayburtlu Mustafa başıyla “olumsuz” şekilde kafa sallayıp “sakın buraya yanaşma” der gibi surat astı.

Kahvehane saatler ilerledikçe daha da kalabalık olmaya başlamıştı. İşi olmayan, iş arayan, emekli olamayan, sağlık sorunları yüzünden işinden olanlar derken neredeyse her evden bir kişi kahvehanenin müdavimleri arasındadır. Bu işe en çok Bayburtlu Mustafa seviniyor. Gerçi onun da kabaran alacak defteri yüzünden canı arada sıkılsa da müşteri sayısı hiç azalmadığından bir şekilde gemiyi yüzdürmeyi başarıyor. Kahvehanede en çok tekrarladığı söz ise “ dertlenmeyin arkadaşlar hepimiz aynı gemideyiz, batarsak birlikte batacağız” ….