Hayatın gerçeklerini anlatan hikayeler/filmler vardır. Jules Gabriel Verne; “Denizler altında 20 bin fersah “ isimli kitabını 1870 yılında yazmıştı. Ve orada geçen  NAUTILIUS adını verdiği denizaltı tipinde modern bir denizaltı henüz icat edilmemişti. Bir iki başarısız deneme sonunda ilk işler denizaltı 1879-1883 yılları arasında üretildi. Bu tip yazdığı kitaplar sayesinde Fransız yazara “Bilim Kurgunun Babası” da denmiştir.

  Ülkemizin yetiştirdiği ünlü yazarlardan Rıfat Ilgaz’ın unutulmaz eseri HABABAM SINIFI serisinde belki gözden kaçan ancak her döneme ışık tutacak bir çok anekdot var. Serinin HABABAM SINIFI TATİLDE filminde “ Özel Çamlıca Lisesi yatılı okuluna” gelen kız öğrencilerin, erkek öğrencilerin onlara hazırladığı şirin tuzakları önceden haber almak için aralarından birini ( ki bu kişi İnek Şaban olacak) casus seçmek istiyorlar.  “Peki, bu casus nasıl biri olmalı” sorusuna aradıkları yanıtlar aslında hayatın her evresinde karşımıza çıkan tipleri resmediyor.

   Kızların; casus olarak seçecekleri kişide aradığı özellikler şöyle sıralanıyor;

Önce salak olmalı

Kaypak olmalı

Menfaatçi olmalı

Aynı zamanda kalleş olmalı

Kadınlara zaafı olmalı

Hain olmalı

Arkadaşlarını satabilmeli …

  Usta yazarın o günlerde anlattığı tiplemeler sizce de günümüzde yoklar mı? Şahsi çıkarı ve zaafları için ülkesini, ailesini ve inandığı tüm değerleri satan, yıkan tipler eskisinden daha mı az günümüzde?

   İnsan evladının tarihteki yolculuğu başladığı ilk günden bugüne belki araç ve yöntem olarak farklılık gösterse de hep aynı amaçlarla ve hırsla yapılanları yazılı metinlerden ve yaşadıklarımızdan öğrendik.

  Usta yazarın eserinde dikkat çektiği ilk özellik “öncelikle salak olmalı” sözü öyle rastgele seçilmiş bir cümle olamaz. Diğer özellikleri zaten var olan biri hele de salaksa “onu kullanmak isteyenler istediği kıvama sokar yada onu istedikleri gibi şekillendirirler, istedikleri çok tehlikeli hatta imkansız şeyleri dahi yaptırabilirler” mealindedir.

   Günümüzde bu tip kişilere “proje” diyoruz. Ve artık o kadar pervasız hareket ediyorlar ki onları görmemek için KÖR OLMANIZ gerek ….