Bir ülke düşünün sırf masallar anlatılıyor. Her şey masal tadında. Fakir çoban Padişahın kızını alabiliyor ve bir Allahın kulu da “davul bile dengi dengine” demiyor. 

  Keloğlan saraya gidip koca hükümdara posta koyuyor ve kafası gövdesi üzerinde köyüne, anasının o eski evine dönebiliyor. 

   Kocaman tek gözlü dev, tıfıl bir oğlan tarafından sapandaki tek taşla öldürülüp tüm ülke bu beladan kurtulabiliyor.

   Elindeki fasulye tohumunu toprağa diken genç çiftçi birden bire boyu kadar fasulyelerin büyüdüğünü görüyor ve o fasulye sırığına tırmanıp bambaşka bir aleme geçiveriyor.

   Bağdat’ın en zibidi hırsızı Alaaddin eskici babada bulduğu bir uçan halı ile “vize ve pasaport sıkıntısı” olmadan diyardan diyara uçuveriyor. Üstelik yakıt vergisi, havaalanı harçları ve 30 yıllık yolcu garantisi anlaşmaları olmadan yapıyor tüm bu işleri. İnsanın o Alaaddin’in yerinde olası geliyor. Hele hele o sihirli lambaya ne demeli. Bir iki tozunu aldın diye içinden “ dile benden ne dilersen” diyen mahcup kocaman bir dev çıkıyor. Lütfen hiç kimse o “ Afrika’daki yoksullara gıda ve ilaç gönderelim” geyiğini yapmasın o klişe söz Dünya Güzellik kraliçesini seçerken jürinin her adaya sorduğu soruya aldığı yanıttır. Ne olur şirin görüneceğim diye canım masalın içine etmeyin. Gerçekten ne istiyorsanız onu isteyin. Masal bu, nasılsa hiçbir şey gerçekleşmeyecek ! 

   Daha bir çok masal var son yıllarda dinlediğimiz. Örneğin 1 euroluk flash bellek yapamayan bir ülkenin iktidarı “biz UÇAK GEMİSİ” yapıyoruz diyor, masalı dinleyenler alkış kıyamet ortalığı birbirine katıyor. Sanırsın Kara Murat filmin sonunda Bizans Sarayını ele geçirdi. Ve kötü tekfuru burçlardan aşağıya attı. Gerçi o burçlar artık günümüzde “lazım değil” daha betonarmesini yaparız diye yıkılıyor ama kimin umurunda ! 

   İnek evet bildiğiniz süt veren ineklerin otunu-samanını yurt dışından ithal eden bir masal ülkesinde  “artık MERCEDES’e para vermeyeceğiz, kendi yerli ve milli otomobilimizi “ yapacağız denince , o ülke halkı; bankalardan kredi çekip “ilk otomobili ben almalıyım ki iyi bir yandaş olduğum” belli olsun , bakarsın yarın bana da bir uçan halı/yada çeşme başı düşer diye sıraya diziliyor. 

   Hayatında bir kez olsun kavgaya karışmamış genç tıfıl oğlanın ufak bir sapanla ve küçücük bir taş parçasıyla koca devi öldürdüğünü MASAL diye dinlemeyip gerçek olduğunu hayal edersen, 90 milyonluk ülkede en büyük halk kahramanının Polat Alemdar olduğuna inanırsan daha çok, boş yere içinden CİN çıkacak diye tozlu-pis lambayı ufalar durursun …