Okullar açıldı.

Öğretim başladı.

Eğitim başladı.         

Çoçuklar mutlu.

Memnun.

Okullar ilk defa sağlıklı bir şekilde açıldı.

Salgın hastalık yok.

Daha sağlıklı bir eğitim ve öğretim yılı başladı.

Zonguldak’ ta okullar yenilendi.

Tadilat gördü.

Onarım gördü.

Tam 200 milyonluk bir harcama yapıldı.

Tüm okullar elden geçti.

Bu sezona hazırlandı.

Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Mahmut Özer, Zonguldak’ ayrı bir önem veriyor.

Bunu da görüyoruz.

Ayrıca yıkılacak okullar çok konu başlığı olacak gibi görünüyor.

Bakalım bu kriz atlatılabilecek mi?

İnşallah diyelim.

Yayla İlköğretim yaşasın.

Ya da yerine yeni  bir okul yapılsın.

Yayla yeni eğitim ve öğretim sezonuna çok iyi bir bakım, onarım ve tadilatla hazırlandı.

Birden karar çıktı.

Yıkım.

Bakalım nasıl olacak?

Gelişmeleri izleyelim.

Eğer eğitim açısında sağlıklı değilse,

Güçlendirme isteniyorsa.

Yıkım tehlikesi varsa.

Yapacak bir şey yok.

O zaman yıkılacak.

Geçen sezon kız meslek.

Bu sezon yayla.

Tüm okulların aynı bölgede olması da bir tesadüf mü?

Bilemiyorum.

Okullarımız yenilensin.

Öğrencilerimiz güvenilir okullarda öğretim görsün.

Yeni eğitim ve öğretim sezonu hayırlı ve uğurlu olsun.

Zonguldak’ın çalışkan ve tecrübeli bir eğitim yöneticisi  olan,  İl Milli Eğitim müdürümüz,  Züleyha  Aydoğan  ve tüm ekibine başarılar diliyorum.

Öğrencilerimize de başarılı bir eğitim sezonu diliyorum.

Okullar açıldı.

Şimdi sıra üniversitelerde.

Bugün Milli Eğitim Bakanımız Prof Dr. Mahmut Özer,  Zonguldak’ta.

Güçlü Devlet adamı Köksal Toptan ve çok değerli  eşleri Zonguldak’ta.

Yoğun bir gün Zonguldak’ı bekliyor.

PAHALI HAYATI YARATANLAR.

Ülkemiz pahalılığı yaşıyor.

Ucuz hiçbir şey yok.

Bir kilo kıyma 130 TL.

Bazı yerlerde ise 117 TL.

Lokanta ve bazı açık hava yemek ve içecek tesislerinde ise bir kilo köfte tam 400. TL..

Gelin pahalılığı ölçün.

Bir kilo kıyma 130.

Bir kilo kıymadan oluşan köfte 400 TL.

Kaç katı .

Hep pahalı olsa ne olur.

Tam üç katı.

Bunu niye yazıyorum.

Hayatın pahalılığını yaratanlar biraz da işletmeler gibi geliyor.

Geçtiğimiz günlerde yazlık bir kır bahçesinde ört kişi yemek yiyelim dedik.

Dört kişi olduğumuz için ortaya bir kilo köfte söylendi.

Salata.

Avcı böreği.

Su.

Ekmek ve servis.

Peynirin kızartılmış hali.

Evet.

Fiyatlara gelelim köfte bir kilo 400TL.

Kızartılmış peynir 75.

Avı böreği 60.

Servis 50.

Salata 50.

Su 10.

Dere kenarı olduğu için dereye sıfır yerde oturursak 50 TL.

Hava parası alınıyormuş.

Onu da yazdık.

Evet 685 TL.

Dört kişi.

Kola ve benzeri tür gazlı içeceklerden kullanmadık.

Alkollü bir mekandı.

Alkolde bizde yoktu.

Çaylar geldi.

İki kere.

Herhalde ikramdı.

Öyle anlıyorum.

Çaylar da paralı olsaydı.

Onlara bir 50 TL yazılabilirdi.

Şunu söylemeye çalışıyorum.

Geçmişte ülkemizde yemek.

Yiyecek.

Mezeler.

Soğuk meze.

Sıcak ara sıcaklar.

Çok uygundu.

Şimdi nerede?

Çok zor.

Tabi ki bunda sadece hammadde maliyeti değil.

Elektrik.

Asgari ücret.

Odun malzemesi.

Mangal kömürü.

Çok ama çok pahalandı.

Düşünebiliyor musunuz?

Sadece dere kenarı bir masa seçerseniz tam 50 Tl . oturma parası bile alınabiliyor.

Pes dedik.

Pes.

Bir de orada gazlı içecek.

Veya alkollü ürünlerden alınsaydı.

Oradan kaça çıkılırdı.

1500 diyelim..

Bizler iki saat kalmadık.

Biraz da etrafın doğası güzeldi.

Yürüdük.

Dolaştık.

Gezdik.

İyi ona ücret istenmedi.

Zonguldak’ta her yer çok pahalı.

Yemek yeme 700 TL.

Gerçi bir kebapçı da aynı durum geçerli değil mi?

Zonguldak’ ta bir kebapçı yemek yenmesi.

En az minimum 75 .

En fazla 1000.

Dört kişi 300 ile 400 arası.

Tabi ki her şey mevcut.

Ülkemiz birden çok yüksek oranlara sahip maliyetleri görüyor.

İşletmenin isimlerini vermiyorum.

Ama ne yazık ki durum böyle.

Bir yerde yemeğe g gidecekseniz.

Kilo işi ise muhakkak fiyatlarını sorun.

Masaya otururken masa için hava parası isteniyor mu?

Çok gereksiz paralar alınabiliyor.

Hem de hizmet yapmadan.

Belki fiyatlar böyle işiniz gelirse de olabilir.

Örneğin bizler o gün bir kilo köfte isterken.

Parasını öderken.

Köfte fiyatının aşçının tasarrufuna göre sorulması da işin garibiydi

Fiyatlar günün durumuna göre belirleniyordu.

Tabi ki o işletmelerde ayakta kalacak.

Para kazanacak.

Günde 15 masa ortalama hizmet.

Ne dersek diyelim.

Belki o gün en az parayı biz ödedik.

Bir de neden böyle işletmelerde fiyat menüsü bulunmaz.

Tüm işletmeler için bu dediğimiz geçerli değimli?

İnsanlar ödeyeceği.

Yemek yiyeceği menünün fiyatını daha önceden görmesi geremez mi?

Gerekir.

Hayatın pahalılığının pahalılığını biraz da bizler yaratıyoruz.

Kendimize göre yaşadığımız pahalılığın pahalılığından biraz söz edelim dedik.

Bahsedelim dedik.

Birilerine göre ucuz.

Bize göre haddinden fazla pahalı.

Pahalılığı biraz da bizler yaratıyoruz.

Bunu fırsata çeviriyoruz.

Hem de aşırı şekilde.

Olması gereken olmuyor.

Ucu açık fiyat politikası.

Bu durumu doğruyor.

Halkın parası ile yüksek zamlar karşılanıyor. .

Bence.

Sizce.

Şimdilik nokta.