Eğer 31 Mart 2024 yerel seçimlerini tek bir etken ile anlatmaya çalışanlar varsa tamamı yanılıyordur. O kadar çok parametre etken olmuş olabilir ki, hangi biri bir diğerinden daha az önemli yada etkili tam olarak kanaat getirmek imkansız. Ancak her seçimde olduğu gibi bu seçimlerinde gizli kahramanları var. Onlar ortalıkta sürekli selfie ( özçekim/görçek) çeken isimler değil. Seçimler AMİRALLERLE planlanır ASKERLE kazanılır. Sahada savaşan askeriniz yoksa hiçbir mücadeleyi kazanamazsınız. Elbette “ taktiksiz bir strateji asla başarılı olamaz”.
 Seçimler bittiğinde herkes bir günah keçisi bulmaya çalıştı. Böyle durumlarda gözler liderlere çevrilir. Başarılı olduğunda aslan payını alanlar başarısız olduklarında ise adisyonu ödemek durumundadır. Ben bu yazımda seçimlerde başarılı olan ve kadrosunu çok iyi değerlendirenlerden bahsedeceğim. Elbette yaşadığım kent ZONGULDAK radarımda. İl belediye başkanlığı ve 5 ilçe ile bu seçimlerin kuşkusuz en başarılı partisi C.H.P. olmuştur. İl başkanı Devrim Dural ve kadroları, ilçe başkanları ve yöneticileri, başkan adayları ve ekipleri kazanılan başarıda kırmızı kurdaleyi hak ettiler. Elbette siyaset iddia işi. Hedeflerin olması ve ulaşılması çok çalışmaya, inanmaya bağlı. Halka kendini doğru anlatmak, sokağa çıkmak ve onlara farklı olduğunuzu ifade etmek zorundasınız. Konjonktürün de etkisini hafife almamak lazım. Yıllardır yapılan hatalı SIĞINMACI politikası ve onlara ayrılan kaynakların nedense emekliye layık görülmemesi bana göre seçimin en baba BELİRLEYİCİSİ olmuştur. Bakın yalnızca kent merkezinde 17711 seçmen sandığa gitmemiş. Sosyolojik açıdan izahı mümkün olmayan bir durum yaşanmış, neredeyse her 4 kişiden biri sandığa gitmemiş Zonguldak’ta.
 Bu yalnızca merkezde değil örneğin Kozlu’da da benzer bir şekilde çıkıyor karşımıza 30 bin seçmenin 7 bini oy kullanma hakkını pas geçmiş. Oran yine neredeyse aynı.
 Kozlu dan oran vermişken C.H.P. Kozlu ilçe başkanı ve yönetimini, belediye başkan aday adaylarını( aday gösterilmeyenler), parti kadrolarını ayrı bir yere koymalıyım. Kozluya kaç kez gittiysem kardeşim gibi sevdiğim Merve Arslan başkanı bir kez bile parti binasında göremedim. Sürekli sahada, sürekli yapılan programlara katılarak seçimde nasıl çalışılmalının DERSİNİ yazdı. Başkan aday adaylarının da kendileri adaymış gibi çalışması benim siyasi tecrübelerimde görmeye alışık olmadığım türden olaylardı. Tek bir oy için bile olsa özellikle yaşlı vatandaşlarımıza ulaşmaları ve onları sandığa gitmeye ikna etmeleri seçimin gizli şifrelerindendi. Tüm kadroyu alkışlıyorum. Ancak zaten başarılı olacaklarını ve C.H.P. adına ilk müjdenin Kozlu’dan geleceğini bu satırlarda yazan biri olarak öngörümü de ortaya koymalıyım.
 Kilimli seçimlerinde C.H.P. adına yarışan Erol Sarıal için özellikle sosyal medyada yapılan karalama ve asılsız haberlerin çok üzücü olduğunu ve bu haksızlığa rağmen yinede iyi çalıştıklarını izledim. Kilimli de İYİ Partinin adayı Mesut Şalvarcıoğlu’nun partisi adına büyük başarısı o seçimlerde belirleyici oldu.
 Devrek seçimlerinde C.H.P. adayı Çetin Bozkurt’un şahsından çok çevresinin olumsuz etkisi olduğunu o ilçedeki yakın dostlardan öğrendim. Bazı insanların hak etmedikleri makamlara geldiğini ve kibir hastalığına tutulduğunu bizzat kendim görmüştüm. Elbette benim gördüğümü başkaları da görüyor ve herkes yaşadıklarını aklının bir köşesine not alıyor. Günü gelince de ADİSYONU kesiyor. Bunda bir tuhaflık yok.
 Bundan sonra belediyeleri kazanan C.H.P. li başkanların özellikle dikkat etmeleri gereken şeyleri yazarken ilk sıraya şunu yazmalarını öneririm. Partisine ADANMIŞ isimler yerine iktidara geldiniz diye size DADANMIŞ tipleri tercih ederseniz. Ömrünüz yalnızca 5 yıl olur ve 5 yıl sonra sokakta “ yanınızda DADANMIŞLARINIZ olmadan tek başınıza yürüyor olursunuz” . Ve onlar mutlaka yeni kazanan başkanın yanındaki yerlerini almış olurlar. Bu SİYASET Cehenneminin acemilere uyguladığı ilk tarifedir.