Tıp eğitimim yok. Fakat günümüzde herkes GOOGLE dan mezun doktor, mimar, şehir plancısı veya bir işin uzmanı olduğundan böyle bir ironi ile başlamak istedim yazıma. 

  Ama yazımın başlığına uygun birkaç “ doğru” tüyo” verip asıl konumuza döneriz. 

   Serbest radikaller basit anlatımla beyni ve vücudu mahfeden toksinler.

Nedeni çok kırmızı et tüketimi (protein) ve beyaz ekmek ( karbonhidrat) . Bazı zengin sofralarında bulunan çok pahalı uzak doğu meyveleri, örneğin Mango, Çarkıfelek meyvesi(passion), Lycie, Rambutan meyvesi, Ananası çok tüketen kişilerde görülen “ ve tamamen bağışıklık sistemine bağlı” sorun olan yedimse yedim türünden meyveler. Bazen kaliteli diye bolca tükettiklerin de insanın başına bela olabiliyor .

  Bu tip sağlık sorunlarının çözümü ;sıkı diyet ve egzersiz. Son yıllarda toksinlerden kurtulmak için meditasyon da öneriliyor. 

    Ancak bu çağda siyaset her şeye olduğu gibi bu tip sağlık konularına da dahiyane çözümler üretiyor. 

   “ YEMEYİN” 

“İÇMEYİN”

 “TÜKETMEYİN”

Örneğin devletin sırtına hasta olup maddi yük olacağınıza HASTA OLMAYIN. Ya da hasta oldunuz , fazla tedavi yükümlülüğü yaratmadan tez vakitte ölmüş sevdiklerinize kavuşun.

   Ülkede işsizlik sorunu mu var, iş aramayın. Bakın sorun kalacak mı? 

Aslında benzin hiç pahalı değil, ama siz kullanıyorsunuz diye pahalı. Arabanızı otoparka koyun. Yürüyün. Alın size bedava egzersiz. Hem serbest radikallerden kurtulun hem de paranız cebiniz de kalsın. 

   Eğitim maliyetleri arttığı için evlatlarımızın geleceği bir hayli pahalıya geliyor. Onları tamirciye , berbere, kaldıysa mahalle kasabına veya fırına çırak verin. Hem eğitim parası dedi olmaz hem de evlatlarınızın elinde altın bilezik olur, bir meslekleri olur. 

  Son yıllarda siyaset; serbest radikallere bulunan çözüm gibi hayatımıza da büyük ve kalıcı çözümler getiriyor. 

  Ancak insanın aklına şu soru da geliyor. Eğer tüm çözümler hep bize bağlı ve fedakarlığı hep biz yapacaksak SİYASET ve SİYASETÇİ niye var?