Ülke futbolunda son dönemin en önemli miladı 28 Nisan 2024 günü Ankara’da oynanan ANKARASPOR-NAZİLLİ BLD. SPOR 2.lig maçıdır. Bu maçın 0-0 bitmesiyle grubun güçlü takımı Ankaraspor 1 puanla PLAY-OFF a yükselmiş, grubun en zayıf takımı olan Nazilli Bld. Spor ise aldığı 1 puanla kümede kalmıştı. Maçta ne gol pozisyonu, ne bir sarı kart ne de bir mücadele olmadığını maçı YOUTUBE kanalından izleyenler hemen “ ŞİKE” olduğu iddialarını sosyal medya da paylaşmaya başlamışlardı. Bende maçı izleyenlerden biri olarak “ n eşiş yansın ne kebap” maçının ŞİKE olduğunu defalarca bu satırlarda anlatmaya çalıştım. Bir çok spor kanalında ve daha bir gazetede bu konu işlendi ve TFF nin bu ligi tescil etmemesi gerektiğini savundular. Sonuçta lig tescil edildi ve ZONGULDAK SPOR 1 puanla küme düşen takım oldu( oysa ikili averajda kümede kalacaktı). Bizler o maçta ŞİKE olduğunu iddia ederken olayın içinde daha farklı işler olduğunu elbette bilmiyorduk.
Yurt dışı kaynaklı bir bahis site takip merkezi o gün yani 28 Nisan günü oynanacak olan Ankara-Nazilli maçına hayatın doğal akışına uygun olamayan çapta bahis oynandığını tespit edip TÜRK yetkilileri uyarıyor. Normalde o maç ev sahibi takımın farklı kazanacağı bir maç oranıyla bahse açılıyor ve 0-0 beraberliğe MÜKEMMEL bir oran veriyor. Ne hikmetse birileri bu maçın 0-0 biteceğini önceden tahmin ediyor. O yabancı kaynaklı site bu maçla ilgili bahis işlemlerini kapatıyor ama o ana kadar oynananlar işleme girmiş oluyor. Kim oynadı ne kadar kazandı elbette bizim bu konuda bir bilgimiz olması imkansız ama Cumhuriyet savcılığı bu durumu incelemeye alıp soruşturma başlatıyor. Ve son dönemin sıkça konuşulan FUTBOLDA TEMİZ ELLER dönemi başlamış oluyor. Son bilgiler ışığında Ankaraspor’un sahibi ve başkanı ayrıca Nazilli Bld. Sporun başkanı tutuklandı. Sanıyorum 2 antrenör hakkında da benzer bir durum söz konusu. İfadesi alınan futbolcuların olayı ( ŞİKE OLAYINI ) doğruladığı ifade tutanaklarına geçmiş durumda. Yani artık ŞİKE tescillenmiş oldu. TFF nin tüzüğüne göre bu iki takım da bir alt kümeye düşürülecek. İdarecilere hem hak mahkumiyeti hem de hapis cezaları verilecek. İşe karışan futbolcular da hak mahkumiyeti alacaklar. Ancak olayı bilip bu maç üzerinden bahis oynayan futbolcular varsa onlarda hapis cezaları ile karşı karşıya gelecekler. Ülkemizde; yasal bahis adı üzerinde YASAL, ama oynadığı yani sahada olduğu maçla ilgili bahis oynamak SUÇTUR. Maçın sonucuna tesir edecek 3 grup vardır, oyuncular, hakemler ve idareciler ( bunlara antrenörler de dahildir).
O sezon küme düşen Zonguldak Spor, haliyle kadrosunu kaybetti. Bir çok futbolcusu 3. ligde oynamak istemediği için takımdan ayrıldı. Yeniden bir kadro oluşturmak için büyük bütçeli bir harcamaya gidilmek zorunda kaldı. Oysa o sezon kümede kalsa 3-4 yeni oyuncu takviyesiyle lige devam edecekti. Bu işin “ maddi hasar” boyutu. Taraftarın, idarecilerin yaşadığı travma olayın MANEVİ BOYUTU. Bir kent takımı olarak 3. ligde oynamak ve o lig için yeniden kadro oluşturmak nasıl zorlu bir süreç, düşünebiliyor musunuz?
ZONGULDAK halkı, takımın taraftarları ve idareciler elbette haklı çıktıkları için sevinçliler ama ya kaybolan hak ne olacak? Şimdi top gerçekten TFF de!
Neredeyse ülkemizdeki bahis işlerinin miladı sayılan O maçla hakkı zayi olan ZONGULDAK SPOR, aradan geçen 2 sezona rağmen hak ettiği yere yükseltilmeli. Bu bir ödül değil hakkın teslim edilmesi olarak düşünülmeli. Tüm spor otoritelerinin ortak görüşü de bu yönde olduğunu ulusal medyada sıkça duyuyoruz.
Bu şekilde bu düzenleme hem yaşanılan haksızlığın giderilmesi hem de ilerideki yıllarda yaşanacak benzer olayların önüne “ EMSAL KARAR “ olarak çıkarılmalı.
TFF nin başkanı öyle eski başkanlar gibi suya sabuna dokunmayan değil, aksine doğrunun üzerine yıldırım gibi gidebilen bir isim. Korkmadığını yaptığı çalışmalardan net bir şekilde görebiliyoruz. Sanıyorum o sezonla ilgili çok yakın zamanda bir TFF açıklaması yapılacaktır. Belki de yargı sürecinde olan bazı dosyaların hükme bağlanması bekleniyor. Fakat ne olursa olsun ZONGULDAK SPOR’un hakkının yendiği net bir şekilde ortadadır. Zonguldak haklı çıkmak değil, hakkının verilmesini bekliyor.