57. Hükümet döneminde törenle açılan, daha sonra hiç uçuş yapılmadan “törensiz” olarak kapatılan Zonguldak Havaalanı’nın yeniden hizmete açılması için en çok mücadele eden, en çok yazı yazan Zonguldaklı gazetecilerden birisiyim.
Zonguldak basını bu konuda üzerine düşen görevi layıkı ile yapmıştır, gazeteci arkadaşlarımız konuyu sürekli gündemde tutacak yayınlarla havaalanının yeniden hizmete açılmasında önemli rol oynamıştır.
Amenna !..
Ancak, sözkonusu havaalanının “kara mizah” türünden traji-komik bir hikayesi var...
Bir-iki cümle ile özetlemek gerekirse...
Önce “dağın dibine” havaalanı inşa etmişiz, sonradan dağı kesmeye, traşlamaya çalışmışız !..
Kes babam, kes !..
Traşla babam, traşla !..
Koskoca Bostancı Dağı kesip, traşlamakla biter mi sanki !..
Bu havaalanı inşa edilirken, karar veren siyasilerin ve yöneticilerin aklı nerdeydi?..
Koskoca Bostancı Dağı’nı görmediler mi?..
Bizler, yani Zonguldaklı gazeteciler ile şimdiki siyasilerimiz ve yöneticilerimiz devletimizin trilyonları heba olmasın diye, bu şekilde inşa edilmiş olsa bile havaalanına sahip çıkmaya çalışıyoruz ama, biraz siyasi, biraz da ticari nedenlerle böylesine yanlış bir “yer seçimine” karar verenleri de affetmiyoruz.
Erhan ÇAKMAK