Günümüz siyaset ideolojisinde artık “sağ/sol” kavramları yerini “ezenler/ezilenler” diye değiştirse de bazı inatçı insanlar için o eski kavramlar hala geçerliliğini koruyor. Biz her iki anlatım tercihini siz değerli okurlara bırakıyorum.

   Cumhurbaşkanlığı adaylığından sonra CHP de Genel başkanlık yarışını girip kaybeden sayın Muharrem İnce’nin “ Memleket Hareketine” başlaması üzerine, ülkenin solunda neler oluyor diye kısa bir zihin taraması yapalım istedim. Partilerde özellikle genel başkanlara alternatif olanların, kazanamadıkları takdirde ilk tercihleri yeni bir parti kurmak oluyor. Buna “SOLUN GELENEĞİ” de diyebilirsiniz.

  Son 20 yılı göz önüne alırsak DSP Genel başkanı rahmetli Ecevit’e karşı ilk oluşum İsmail Cem önderliğinde Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş’in de aralarında olduğu “ YENİ TÜRKİYE PARTİSİ” idi. 2002 de kuruldu ve 2004 te kapandı. Girdikleri tek seçim olan 2002 de “büyük hayal kırıklığı” yaşadılar. 

   Bu kez CHP de genel başkanlık hedefiyle yola çıkan Mustafa Sarıgül amacına ulaşamayınca arkadaşlarıyla birlikte “ TÜRKİYE DEĞİŞİM HAREKETİNİ” kurdu. Aslında hedeflenen bir parti kurmak ve yola öyle devam etmekti ancak tabandan böyle bir ışık alamadılar ve 2009 da yola çıkan hareket 2010 de kapıya kilit vurdu. 

  Solun diğer tarafında bulunan DSP de ise sayın Rahşan Ecevit önderliğinde başka bir sol parti kuruldu DEMOKRATİK SOL HALK PARTİSİ. İlk genel başkan ise gazeteci/yazar Hulki Cevizoğlu’ydu. O da 2009 açıldı ve 2010 da kapatıldı. 

  Bir dönem CHP içinde oldukça popüler olan sayın Emine Ülker Tarhan genel başkanlık için tabandan büyük teveccüh gördüğünü belirtmesine rağmen parti tabanından o desteği göremeyince yoluna kendi kurduğu ANADOLU PARTİSİ ile devam etti. Bu tip refleks !! partileri genelde uzun ömürlü olamıyorlar. 2014 de kuruldu 2015 de kapandı. 

  Çıkmayan candan ümit kesilmez misali ülkemizin 85. partisi yine soldan geldi. 2010 yılında kapatılan DOMOKRATİK SOL HALK PARTİSİ bu kez yine gazeteci Hüseyin Alpay genel başkanlığında yeniden açıldı. 

   Solda hayat hep hareketli ve coşkuludur. Bu kez sahaya Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden Muharrem İnce çıktı. Geniş topluluklara ve heyecanlı kalabalıklara konuşmayı seven bir politikacı olarak “pandemi süresinde” o coşkulu kalabalıkları bulamayacak olması bir handikap gibi görünüyor. Sayın İnce’nin “ MEMLEKET HAREKETİ”  ne kadar hareketli olacak hep birlikte göreceğiz. 

   Bu sırada eski hareketlerden sayın Sarıgül’ün TÜRKİYE DEĞİŞİM HAREKETİ de yola çıkmaya hazırlanıyormuş. Mustafa Sarıgül bu kez hareketini partileşme aşamasına getirebilir mi yoksa yine 2010 yılında olduğu gibi hareketi bırakıp yeniden CHP ye giriş yapmak ister mi, onu da zaman gösterecek! 

   Birkaç yıl önce ülkemizde kurulan ve mevcut olan partilerin yalnızca adını yazmıştım ve bana ayrılan köşe yetmemişti. Halk anladı ama egosu yüksek siyasiler hala anlamadı, halkın derdi sizin hangi koltuğa oturacağınız değil …o sizin ŞAHSİ KURUNTUNUZ … Bir düşünün halkın niye yüzde 65 i siyasileri sevmiyor !