Üniversiteler açılmalı.

Ülkemiz ağır bir deprem tahribatından geçti.

Elli bin sayısına varan bilinen ve görünen vefatlar.

Yüz yirmi bin yaralı bugün için.

Tam 230 bin binanın yıkılması gerekiyor.

Yıkık ve ağır hasarlı.

Tam on bir il.

Altısı kendine geldi.

Gelmeye devam ediyor.

Kalan beş il için iki il merkezlerde kısmen.

Gaziantep il merkezi çabuk toparlandı.

Kendine geldi.

Birçok OSB’ nin bulunduğu sanayi  normale döndü.

Deprem adına korku imparatorluğu da atlatıldı.

İlçeler adına İslahiye ve Nurdağı gerçekten en ağır yıkımın olduğu yerler.

 Dediğim gibi ilçelerde ağır hasarları görebiliyoruz.

Malatya merkezde ağır hasar var.

Eski Malatya daha hasarlı.

Yeni Malatya kısmen.

İlçelerde yıkımlar pek çok.

Ama yinede iki il yaralarını çabuk saracaktır.

Çalışma hayatı başladı.

Sart aldı.

Son olarak .

Üç il ise gerçekten ağır yaralı.

Ağır hasarlı.

Kahramanmaraş.

İl merkezi ve ilçeleri.

Kahramanmaraş il merkezi toparlanıyor.

Elbistan ve Afşin ve Pazarcık ağır hasarlı.

Depremin merkezi yerlerde bunu görebiliyoruz.

Adıyaman ve Hatay il merkezi komple yıkık.

Merkezde tam 22 mahalle ortadan yok olmuş.

Hatay için bahsediyorum.

Söz ediyorum.

Adıyaman toparlanıyor.

Tabi ki Kahramanmaraş daha hızlı kendine gelebilir.

Afşin ve Elbistan bölgesindeki termik santraller elektrik üretmeye başladı.

Burada ki termik santrallerde bölge için bir şans.

Biliyorum ki termik santrallerin  olduğu bölgede yaşanacak doğal afetler sonrası insan yaşamı ve  hayatın normale dönmesi adına B ve C planları vardır.

Bu planlar hemen uygulamaya konulacaktır.

Adıyaman ise il merkezi toparlanıyor.

İlçeler kendine gelmeye çalışıyor.

Hatay adına ilçelerde çalışmalar son sürat devam ediyor.

İskenderun ise toparlanmaya başlıyor.

Başladı.

İskenderun bölgesinde demir ve çelik endüstrisi var.

Buralarda kontrollü bakımlar sürüyor.

Birçok demir ve çelik üssünün olduğu bölge.

Ülkemizin gurur ve onuru 1970 yılından bugüne gelen.

ERDEMİR'in satın alması ile son 15 yılda beş milyar dolar yatırım yapılan.

Yıllık üretimi beş milyon tonları geçen.

İSDEMİR ülkemiz adına ve tabi ki OYAK’ın kuruluşu olarak Akdeniz’den dünya’ya açılan sanayi endüstri kapımız.

İSDEMİR orada.

Kontrol  ve gözlem altında tesislerini tutarak, üretim adına hazırlıklarını sürdürüyor.

İş gücü olarak tabi ki kayıplar her sektörde olduğu gibi o bölgede var.

Demir ve Çelik sanayinin Akdeniz üssü.

Bir çok sanayi şirketi var.

Ekinciler orada.

TOSYALI Holding’in de demir ve çelik üretim üssü ve merkezi.

Osmaniye bölgesi.

OSB.

Demiryolu ile karayolu ile deniz ile buluşan bölge.

Tabi ki bu bölge için.

Hatay körfezi.

Yumurtalık:

Ceyhan.

Çok büyük yatırım merkezi olacak.

Bu bölge ülkemiz kalkınma hamlesinin en büyük merkezi.

Filyos Projesinin bir ölçüde aynısı veya biraz daha değişiği o bölgede konumlanacağını biliyoruz.

Hatay körfezi doğal bir liman üssü.

Devasa kömür ile çalışan termik santrallerin olduğu bölge.

Maalesef kömürde orada ithal ile geliyor.

Bunu da gözlemledim.

Depremden 15 gün önce o bölgede üç gün kalmıştım.

Gerçi kaldığım bölge Ceyhan, Yumurtalık ve BOTAŞ'ın olduğu bölgelerdi.

Gelecek beş yılda o bölge tanınmayacak kadar yatırım alacaktı.

Herkes heyecanlıydı.

Bu deprem tüm bu plan ve programı erteletir mi?

Veya devamlılık sağlanır mı?

Bilemiyorum.Bunun da cevaplarını ileriki günlerde açık ve net alırız.

Evet gelelim esas konu başlığımıza.

Bu kadar uzun bir girişten ve hatırlatmadan sonra.

On bir ili etkileyen.

Ve doğal afet bölgesi ilan edilen.

On bir ilin genel durumu bu şekilde.

İlk altı ili ayrı değerlendireceğiz.

Kalan beş ili ayrı değerlendireceğiz.

Beş il içinde ise iki il ayrı.

Kalan üç il çok daha önemli.

Kısaca bu konuda bir değerlendirmeyi analiz çerçevesinde özetle yaptık.

Bununda önemli olduğunu düşünüyorum.

Büyük fotoğrafı görme adına.

 Ve bu bölgede tüm üniversiteler sapasağlam.

Ayakta. Yurtlar sağlam. Öğrenciler tabi ki on bir ili kapsamasa da bazı ilerle öncelikle gelebilir.

Öğretim görevlileri ve üyeleri işe başlayabilir.

Belki de başladı.

Rektörlerimiz görevlerinin başında.

En azından bizler bu şekilde biliyoruz.

O bölgeden üniversitelerin sağlam olduğuna dair bilgileri aldık.

Tabi ki on bir il adına ilköğretim ve dengi okullar bazıları bu ay içinde 13 Mart ve peşine 27 Mart olarak okullar başlayacaktı.

Sonra hepsi 27 Mart’a alındı.

Bu ay içinde ilköğretim bildiğimiz kadar ile büyük kısmı eğitim ve öğretime start verecek.

Üniversiteler tüm ülke geneli kapalı.

Yüz yüze eğitim yok.

Pandemi dönemine döndük denilebilir.

Üniversiteler Nisan ayı başında açılma durumu ve konumu vardı.

İnşallah en azından yetmiş il adına start Nisan ayı gibi verilebilir.

Tabi ki bunun kararını YÖK verecektir.

Bakanlıklarımız verecektir.

Cumhurbaşkanımızın da olur ve onayı ile üniversiteler açılabilir.

Üniversitelerin ülke geneli açılmasını herkes önemle bekliyor.

Üniversitelerde illerin ekonomik olarak büyük hareket ve bereket kapısı.

Canlılık getiriyor.

Tabi ki önemli olan üniversite gençliğimizin, ülkemizin yeni neslinin eğitimi ve öğretimi.

Üniversitelerin açılması birinci önceliği eğitim adına.

Üniversiteler her zaman için eğitim üssüdür.Öylede kalacaktır.

Bunu belirtelim.

Hiç kimse üniversitelerimizi politik kullanmamalı. Kötü propagandalara da alet etmemeli.

Hepimiz vatanımız için elimizi değil, gövdemizi ve yüreğimizi ortaya koymalıyız.

Buna üniversite gençliğimizde dahildir.

Üniversitelerimizin açılması adına ikinci önceliğimiz de illerin kendi canlılığını sağlamasına etken etmesi.

YSK seçimler nedeni ile tam on bir il adına denetleme, araştırma ve yeterlilik adına rapor çalışması yaptı.

Ve seçim adına önemli altyapının deprem bölgesinde hazır olduğunu bildirdi.

Yani rapor olumlu.

O zaman diğer YSK raporu doğrultusunda üniversitelerinde açılması YÖK önderliğinde düşünülebilir mi?

En azından YÖK başkanımız Nisan ayında durumu tekrar değerlendireceğiz sözleri çok taze ortada duruyor.

Birde KYK yurtlarına illerde öyle çok büyük bir depremzede yığılması göremedik.

Buna Zonguldak’ ta dahil.

İnşallah diyelim.

Yüzyılın depremi, felaketi. Asrın faciası.Dünya'nın en büyük kara depremi ile yoğun uğraşıyoruz.

Hem de canla ve başla.

Allah devletimize güç versin, kuvvet versin.

Güçlü devlet. Güçlü Türkiye.

Şimdilik nokta.