Akıllı siyasiler halkı uyutur, gerçek devlet adamları halkı aydınlatır.

Uzun yıllar Arjantin “ salsa / vals / tango “ ile meşgul edilip futbolla uyuşturulurken aynı kıtanın bir çok ülkesinde benzer durumlar yaşanıyordu. Brezilya’da RİO karnavalı yalnızca turistik bir manevra mıydı sizce? Futbolla oyalan, SAMBA ile eğlen Karnavalla meşgul ol. Ya sonra? Marketleri yağmala, işsizlik rakamları uçsun, halk karnavala gelen turistlerin lüks restoranlarda yediği yemeklerin artıklarını almak için çöplere saldırsın.

  2017 yılı başında LÜBNAN’I UNUTMAYALIM diye bir yazı yayınlamıştım bu satırlarda. Çok değil yaşı 50-60 arası olanların net hatırlayacağı bir dönemde Lübnan; Orta Doğu’nun en yaşanası ülkelerinden biriydi.Başkent Beyrut için Orta Doğu’nun Paris’i deniyordu. Avrupa’nın zengin sosyetesi milyon dolarlık yatlarıyla Akdeniz’in o berrak sularına gidiyor ve O küçük ülke Lübnan imrenilecek bir ekonomik hayata sahipti. Dünya tarihinde belki de ilk kez bir ülke yalnızca TURİZM ile büyük bir ekonomiye sahip oluyordu. Zira hiçbir ekonomik kalem tek başına bir ülkenin kaderini bu şekilde etkileyemezdi.

  Bu şekilde bir mucizevi başarı bir kez de genç TÜRKİYE Cumhuriyetinin ilk yıllarında yaşanmıştı. Belki tek kalemde değil ama kıt kaynakların en rasyonel kullanıldığı ve tarımdan tekstile, demir çelikten çimentoya bir çok alanda yapılan akılcı yatırımlar sayesinde hem Osmanlı’dan kalan borçlar ödenmiş hem de ülke en hızlı gelişen ekonomilerden biri olmuştu. O dönem ülkede siyasiler az, devlet adamları çoğunluktaydı. Aslında dış güçler işte o zaman gerçek yüzlerini göstermiş ve ülkede istikrarsızlığın olmasına çalışmışlardı.

  Genç Türkiye borçlarını ödüyor ve kendi ayakları üzerinde duruyor. İngiliz tefeciler o zamanda vardı ama TÜRK devlet adamları borçlanmanın değil çalışarak gelişmenin peşindeydiler. Takım elbiseleri SÜMERBANK’tan alınıyordu. Oturdukları konutlar sıradan apartman daireleri idi. Bir çoğu makam aracı kullanmıyor, işi olan da mecburiyetten kullanıyordu. Yüz yıl önce TREN YOLUNUN dönemin en tercih edilen ulaşım sistemi olduğunu düşünürsek yatırımların hangi Saiklerle planlandığını ancak idrak edebiliriz. Gerçi günümüzde en hızlı ulaşım sistemi HAVA YOLU ancak hala halkın en az yüzde 30’nun uçakla seyahat etmediğini düşünürsek geçen 100 YILDA pek bir şeyin değişmediğini görebiliriz.

   Peki LÜBNAN’a ne oldu diyeceksiniz! Lübnan konusunu lütfen unutmayın ilk fırsatta sırf o konuyla ilgili bir yazı yayınlayacağım. Yalnızca bizim değil bir çok ülkenin ders çıkaracağı çok önemli bir TARİHİ HAKİKATTTİR “ LÜBNAN” …