Zam sağanağı durdurulamıyor.

Hemen her gün zam.

Gidişat nereye?

Bilemiyoruz.

İpin ucu kaçtı.

Zam olayı önlenemiyor.

Gelir az.

Hayat çok pahalı.

Döviz ne olacak?

Akaryakıt ne olacak?

Mazot ve benzin 24. TL. yi geçti.

Artık 30 TL yeni hedef.

Çünkü kimsenin dur dediği yok.

Döviz yükselmesi zam demek.

Akaryakıt yükselmesi zam demek.

O zaman zam sağanağının önü ve arkası kesilmez.

Artar da artar.

Ülkemiz  ise  çok yoğun gündemlerle uğraşı sergiliyor.

Evet bir yanda ekonomi üzerine zam sağanağı devam ederken.

Bir tarafta NATO şemsiyesi altında İsveç ve Finlandiya üyelikleri bizim tasarrufumuza kaldı.

Çok da iyi oldu.

Geçmiş zaman Yunanistan'ı aldık.

Asker sözü dedik.

Hayal kırıklığı yaşadık.

Aynı Yunanistan bize hemen her gün sorun çıkartıyor.

Yunanistan’ ı yönetenler gerçekten Türkiye düşmanlık politikası ile  yaşıyorlar.

Yol alıyorlar.

İktidarda duruyorlar.

Bundan 12 yıl önce Yunanistan resmen battı.

Dip yaptı.

Tüm Yunanistan bankaları Türkiye'ye geldi.

O dönem ülke ekonomimiz  çok güçlüydü.

Banka sistemimiz bugün olduğu gibi o dönemde güçlüydü.

Son 15 yıldır Yunan bankaları ülkemizde yer alıyor.

Tabi ki o dönem Yunanistan ekonomik olarak dip yapmıştı.

Resmen batmıştı.

AB kurtardı.

Almanya patron kurtardı.

Tabi ki karşılığında Yunanistan her şeyini ipotek verdi.

Teminat verdi.

Bugünler de Yunanistan'ın tekrar horozlandığı dönemleri görüyoruz.

O zor dönemlerin de  Türkiye olarak maddi ve manevi yardım bile teklif etmiştik.

Komşudur.

Gereğinin yapalım demiştik.

Yunanistan’ın peşine Kıbrıs Rum kesimi battı.

Sıfırı tüketti.

 Her ikisinin de peş peşe olması garipti.

Bugüne geldiğimiz de Yunanistan bize düşmanlık yapıyor.

Önümüzü kesiyor.

Bizi her yere şikayet ediyor.

Yani bu düşmanlık bitmiyor.

Sonlanmıyor.

Halbuki beraber kazansak.

Beraber gelir elde etmek.

Ortak kullanımla kazançlar sağlamak.

Yok nedense bunların bu konuda ticari düşüncelerini çok da olumlu bulmuyorum.

Etin ne?

Budun ne?

Kabadayılık yapıyorsun.

Şikayet ediyorsun.

Türkiye zayıflasın diyorsun.

Ülkemiz düşmanlarını besliyorsun.

Çanak tutuyorsun.

Ne diyelim.

Yunanistan ile bu görünüşü ile yol almamız çok zor.

Onun için Yunanistan'a komşu olacak?

Ya da hizaya gelecek.

Birilerinin arkasına sığınmayan.

Türkiye dostluğuna güvenecek.

Güvenmeli.

O zaman rahat uyur.

Rahat eder.

Türkiye düşmanlığı ise Yunanistan’a geçmişte olduğu gibi.

Bugünde ve yarında kaybettirir.

Ülkemiz dosta güven verir, düşmana ise korku verir.

Herkes bunu böyle bilsin.

Devam edersek.

Suriye sınırı.

Irak sınırı.

Ateş çemberi.

Yeni hareket başlıyor.

Başlayacak.

Burada güvenli bölge koridoru oluşturacağız.

Sınırdan 50 KM diyorduk.

30 KM’ ye zar ve zor razı olduk.

Onu bile bizim emrivakilerimiz ile gerçekleşti.

Yoksa dünya ayağa kalkmıştı.

Herkes ülkemize bir şekilde düşmanlık besliyor.

Teröristler etrafımızda cirit atıyor.

Bu terör grupları bitmiyor.

Bize düşman ülkeler tarafından teröristler besleniyor.

Yunanistan açık ve seçik düşmanlık sergilerken.

İran ondan aşağıya kalmıyor ki?

İran’da bize göre gizli düşman.

Aramızda rekabet  her alanda hat safhada.

.İran bu kadar ambargo ile yıllar geçirmeseydi.

Türkiye ile bir çok alanda çok güçlü rekabet ederdi.

Buna sanayide dahil.

Hain terör örgütü PKK bitmiyorsa.

Hala yaşıyorsa.

Kökü temizlenmiyorsa.

Bir nedeni ve sebebi de İran’dır.

Bunu görmezden gelemeyiz.

Ayrıca Suriye bildik bileli bize karşı hasmane tutum içerisinde.

Tam aramız düzelecek.

Ortalık toz duman oldu.

Suriye ile barışacağımıza.

Daha beter kör dövüşü oldu.

Suriye paramparça oldu.

Irak keza öyle.

Kuzey Irak bölgesel yönetimi bile kuruldu.

Türkiye olarak.

Irak ve Suriye’de varız.

Şimdi yeni harekatla çok daha var olacağız.

Aslında ülkemiz olarak yeni hedefimiz Musul ve Kerkük, vilayetlerimiz olarak almalıyız.

Bu bizim hakkımız.

Rahmetli özel alacaktı.

O dönem olmadı.

Aslında çok istemişti.

Misak- ı Milli sınırlarımız içinde yer alan.

Musul ve Kerkük, ülke topraklarına katılması.

Artık 2030 hedefimiz bu olmalı.

Türkiye olarak etrafımızda hiçbir zaman normal bir durum yaşanmıyor.

Hep adrenalin.

Hep heyecan.

Hep sorun ve sıkıntılar.

İşte şimdi Ukrayna ve Rusya savaşı.

Gürcistan’ da özerk durumlar var.

Ermenistan ile barış yolunda yol alıyoruz.

İsrail ile ileriye dönük planlar var.

Mısır ile barıştık.

Arap ülkeleri ile daha iyiyiz.

Enerji sektöründe fiyat patlamaları yalanırken.

Yerli doğalgaz umudumuz artık arkaya çıkma adına gün sayıyor.

Petrol bulalım.

Petrol ürünlerinde ithalata son verelim.

İhracat bile yapalım.

Yerli öz kaynaklarımıza eğilelim.

Öncelik verelim.

Türkiye olarak  birlik ve beraberlik gösterelim.

Ülke dışı düşmanlarımız pek çok.

Ülke içi ise birlik ve beraberlik içinde olmamız bizleri çok daha güçlü yapar.

Birbirimize enerjimizi harcamayalım.

O kadar çok düşmanımız var ki.

Say say bitmiyor.

Birde dost görünümlü düşmanlar .

Onarlı zaten köşemize yazmadık.

Ama gerçek düşman bence onlar.

Her zaman için dost görünümlü düşmanları bileceğiz.

Önlemimizi alacağız.

Zam sağanağı artık dursun.

Durdurulsun.

Halkın dayanacak gücü kalmadı.

Peş peşe  bazı ürünlere  devamlı ve sürekli vergiler  halkımız nezdinde çok olumlu karşılanmıyor.

Haziran ayı emekli, memur ve işçilerine enflasyon oranında zam gerçekleşecek.

Bakalım normal zam artışına ilave enflasyon farkı ne olacak?

Bize göre ülkemiz bu noktaya odaklandı.

Bakalım istenilen verilecek mi?

En azından halkın alım gücü bir nebze yükselecek mi?

Her şey buna odaklı.

3600 gösterge içeriği nasıl olacak?

Şimdilik nokta.