Zonguldak – Bartın ve Karabük üçgeni ile ilgili yazı dizimiz devam ediyor.

Dün girişi Karabük ile yaptık.

Karabük il oldu.

Halen daha ‘’ Sahipsiz Karabük’’sloganlarını görüyoruz.

Neden sahipsizin adını koymaya çalışıyoruz.

Gerçekten sahipsiz mi?

Yoksa çok sahipli de başka konu başlıkları ilaveten ek isteniyor mu?

Veya gündem olsun adına isteniyor mu?

Bizler olayın başka tarafındayız.

Karabük kendi iç dünyasından çıkabilecek mi?

Hani çok söylenen büyük fotoğrafı görebilecek mi?

Yoksa iç dünyasında sıkışıp kalacak mı?

Bugün bunun yanıtlarını verelim.

Dün Karabük ile ilgili yaptığımız kısa bir iki özet değerlendirmenin kapsamını da daha da genişletelim.

Karabük ilimiz.

Komşumuz.

Eski ilçemiz.

Zonguldak ile birliktelik adına yol alan, hem de her anlamda.

Sanayi ise işin ana teması.

Bel kemiği.

Omurgası.

Karabük’ ün  bugün için var olma sebebi.

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları.

Ana lokomotif bu.

Peşine gelen yan sanayiler.

Demir üzerine kurulan birçok sanayi çeşitliliği.

Karabük’ü bugünlere taşımış.

Dünya markası yapmış.

Ve halen daha devam eden süreç

Artık Karabük demir ve çelik sanayi adına il dışına yeni yatırımlar adına, büyüme kapasitesi adına  taşımalı.

Bunun adı geç olsa da.

Artık Zonguldak olmalı.

Karabük’ün Zonguldak hedefleri ne oldu?

Dün bu konuda bahsettik.

Söz ettik.

KARDEMİR ile ilgili değerlendirme yaptık.

KARDEMİR  bugün adına sınırları doldu.

Yeni yerlere kendi ana bölgesinde ihtiyaç var.

Hem kömür dökümü, hem de demir cevheri adına yeni stok sahaları gerekiyor.

Bunun için yeni yerleşkeler lazım.

Birçok öneri var.

Teklif var.

Fakat tabi ki bazı yerleşkelerinde boşaltılması, taşınması gerekiyor.

Bu konuda herkes birbirine yardımcı olmalı.

İlin en önemli kurumunun il merkezli veya il merkezine yakın yerlerde ki yer, istek  ve talepleri anında karşılık bulmalı.

Ve gelelim Zonguldak kısmına.

Karabük’ün  önemli ve değerli kurumunun.

Zonguldak , Filyos bölgesinde geçmişten bugüne gelen bir çok istek ve talepleri vardı.

Burada öncelik kendi tapulu arazilerinde beş milyon ton kapasiteli liman yapımı gündemdeydi.

KARDEMİR yetkilileri bu liman yapımına hazırdı.

Yeri ile hazırdı.

Parası ile hazırdı.

Fakat 2010  yılından bugüne devlet yetkilileri ülkemizin üçüncü büyük liman yapımı adına KARDEMİR ile anlaşarak o gün adına liman yapımını ertelenmişti.

Ülkemizin üçüncü büyük limanı, tam 25 milyon ton kapasiteli ve KARDEMİR’ e ilk etapta  beş milyonu tahsis edilecektir. Bu sözler verilmişti.

Ve devamında on milyon ton kapasiteye çıkarılacaktı.

Tüm bu gelişmeler 2010 yılı ile 2018 arasında netleşmişti.

Karabük artık kendi inisiyatifinde bir limana sahip olmak istiyordu.

Çünkü Bu konuda KARDEMİR‘ in uzun yıllardır liman isteği ve dünya ölçeğinde rekabet şartlarını çok daha iyi olması adına olmazsa olmazıdır. Taşıma su ile değirmeni döndürmek istemiyorlardı.

Tabi ki Zonguldak limanı KARDEMİR’ e her daim tahsisli.

Kullanımda. Gerekirse devredebiliriz bile.Bu konuda şartlara göre herkes üzerine düşen özveriyi kısmi, yarı kısmı veya  komple olma üzere cansiperane gösterir.

KARDEMİR Zonguldak’ta limansız bırakılmaz.

Bırakmayız.

Biliyoruz ki Eren Enerji limanını da KARDEMİR kullanıyor.

Kullanıyor ama maliyetler tabi ki çok yüksek.

Liman hizmetleri ve lojistik adına çok pahalı.

Bu da rekabet şartlarını avantaj iken dezavantaja döndürüyor.

TCDD en büyük yük taşımacılığını Zonguldak'ta yapıyor. En çok parayı Zonguldak’ ta kazanıyor.

Zonguldak’a ve bölgemize yaptığı yatırım adına en dip yaşadığımızı da ifade edebiliriz.

Yani TCDD bölgemize kör bakış sergiliyor.

Ve bugüne geldiğimizde.

KARDEMİR için Filyos hedefleri bugün adına ne oldu?

 Liman üst yapı ihalesi halen daha sonuçlanmadı.

Endüstri merkezinde ki tahsisli alanın akıbeti belli mi?

Böyle daha birçok soru var. KARDEMİR geleceği adına.

İlave milyonlarca ton üretimler adına.

Demir ve Çelik sektöründe hem ülke ve dünya geneli önemle yer alma adına.

Zonguldak/ Filyos bölgesinde liman adına, sanayi adına, gelecek vizyon ve misyon belirleme adına.

Çok önemli ve değerli projeler vardı.

Hepimizi uzun yıllardır heyecanlandıran projelerdi.

Uygulamaya da geçmişti. Bugüne geldiğimizde ise.

Liman üstyapı beklemede. Endüstri  merkezi başka türlü şekilleniyor.

Yerli doğalgazımız bu bölgede hem denizde hem de karada yoğun bir operasyon merkezi ile hayata geçti. Geçiyor.

Bölge askeri bölge ilan edildi.

Herkes soruyor. Askeri bölge ilan edilmesi diğer yatırımların önünü keser mi?

Herkes de bir şüphe ve çekince oluştu. Karabük tarafından bakınca.

Birçok endişenin olduğunu görüyoruz.

Sessizlik hakim. Hiç kimseden ses çıkmıyor.

Derin sessizliği görüyoruz. Yaşıyoruz.

Tabi ki yerli doğalgazımız Zonguldak’ın ve ülkemizin gurur onuru.

Karabük içinde bu dediğimiz geçerli.

Hepimizi heyecanlandıran proje hayata geçiyor.

Ülkemizin kurtuluş reçetesi. Tabi ki enerji adına.

Enerji üssü adına. Bizler köşemizden soruyoruz.

Karabük adına demir ve çelik sanayi adına liman dahil.

Endüstri merkezi tahsisi dahil.

KARDEMİR 2 kurulması düşüncesi dahil.

Tüm bunların cevapları Zonguldak’ ta yoğun soruluyor.

Zonguldak bu konuda istekli, arzulu ve olması adına uğraşıyor.

Demiryolu ağımız ile.Limanımızla.

Endüstri merkezimiz ile.

Karabük’ ün dünya’ya açılan kapısı Zonguldak olarak hazırız, nazırız.

Artık bu düşüncelerin içi dolsun. Olgunlaşması tamamlandı.

Uygulamaya geçilsin. Bize göre çok geç kalındı.

 Zonguldak bu konuda üstüne düşeni yapıyor.

Karabük’ de artık yapıcı ve projeleri hayata geçirme adına olumlu katkı versin.

Yol alsın. Sahipsiz Karabük sloganı ile boş günlerin peşinden koşmayalım.

Bölge hepimizin.

Zonguldak-Bartın ve Karabük birlik, beraberliğinden ve bütünlüğünden herkes faydalı olur.

Yararlı olur. Sınırlar ayrılabilir.

Ama gönül bağları ve sanayi birlikteliği artarak devam eder.

Karabük kendi içinde yeni OSB ve diğer projelerle büyürken.

Yeni iş sahaları açılırken.

  Bugünlere gelme nedeni ve var oluş sebebi Demir ve Çelik sanayisinin Zonguldak ayağını artık vakit geçirmeden hayata geçirme adına start vermeliyiz.

Öncelik kalıcı liman lojistiğimiz.

Sonra devamın da yeni demir ve çelik endüstrisinin çok nitelikli, kalifiye ve ayrıcalıklı ürün çeşitliliği ile dünya piyasalarına verilmesinin ihracat odaklı sağlanması.

Biliyoruz ki Karabük sanayisi yerli kömür ve Zonguldak kömürüne ne kadar çok üretilirse hepsini almaya talip. Bu konuda her daim üst düzey yöneticilerden açıklamaları da peş peşe   alıyoruz.

Görüyoruz. Geçmişte KARDEMİR'in kömür üretimine girme düşüncesi vardı.

İki kez bu konuda yakın geçmişte çok akılcı ve gerçekçi teklifler verdiğini de biliyoruz.

Bu konuda düşünceler devam ediyor mu?

Önümüzdeki günler bu konularında çok netleştiği zaman dilimi olacaktır.

Karabük sahipsiz sloganına katılmıyorum. Böyle düşünenleri de tenzih ediyorum.

Acil odaklı Zonguldak –Bartın ve  Karabük üçgeninde neler yapabiliriz?

Basın olarak üzerimize düşen görev sorumluluğu da yerine önemle getirmemiz gerekir.

  Karabük ile ilgili düşüncelerimizi ve değerlendirmelerimiz geniş çerçeveli basın kuruluşlarında  gazete, televizyon, radyo ve kurumsal internet haber sitelerinde yorumlamaya devam edeceğiz.

Unutmak yok, unutturmamak felsefemiz.

Yarın Bartın ili ilgili değerlendirmelerde bulunacağız.

Şimdilik nokta.