Türkiye'den, Almanya'ya göçün 63 yılına girerken Almanya'da aşırı sağcı parti AfD'nin Bayern ve Hessen eyaletlerinde oylarında yüksek oranda artırarak, ikinci parti konumuna gelmesi ülke genelinde büyük endişeye neden oldu.
 Tam da eyalet seçimlerinin olduğu günlerde, Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinin Siegburg şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Merkez Camisi, kimliği belirsiz kişiler tarafından taşlı saldırıya uğradı. Saldırganlar olay yerinden kaçtı. Olay yerinde aşırı sağcı bir grubun logosunun yer aldığı broşürler bulundu. Ardından, iki saldırgan tuhaf bir şekilde Berlin'de polise teslim oldu. İfadeleri alındı ve serbest bırakıldılar.
 Almanya'da, son yıllarda özellikle Müslümanlara yönelik saldırılarda büyük bir artış yaşanıyor. Özellikle, camilere yapılan bu ırkçı saldılar ciddi oranda arttı bu da toplumda sıkıntıya yol açıyor. Saldırganların bir türlü bulunamaması da soru işaretlerini arttırıyor.
 Ne yazık ki camiler Almanya'da korunma noktasında zayıf. Camilerin önümüzdeki günlerde kendi güvenlik önlemlerini almaları gerekecek gibi. Çünkü, aşırı sağcı AfD sürekli toplumu, Müslümanlara karşı kışkırtıyor. Sosyal medyadan kin ve nefret tohumları yaymaya devam ediyorlar. Hükümetin raporunda, aşırı sağcıların 2022’de 1138 şiddet eylemi gerçekleştirdiği belirlenmiş. Camilere ve Müslümanlara karşı işlenen İslamofobik suç sayısı ise en az 569. Müslümanlara yönelik saldırılar kapsamında hakaret ve taciz gibi suçlar işlenirken, camilere de "mala zarar verilmesi" ve "duvarlara yazı yazılması" şeklinde saldırılar yaşanırken, olaylarda yaralanan kişilerin sayısı ise 25 olarak belirlendi
 Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser geçen yıl Aralık ayında yaptığı bir konuşmada, Almanya‘da her gün ırkçılık olaylarının yaşandığını, ancak Müslümanların iki kat daha fazla ırkçılığa ve dışlanmaya maruz kaldıklarını söylemiş ve koalisyon hükümetinin ırkçılık ve İslamofobi ile mücadele için önlemler alacağını bildirilmişti.
 Almanya'da resmi rakamlara göre yaklaşık 5,5 milyon Müslüman yaşıyor. Buna rağmen Müslümanlar yeterince korunmuyor. Olaylar, sadece raporlarda kalıyor. Saldırıyı gerçekleştirenler bir türlü bulunamıyor.
 Almanya’da yaşayan göçmenlerin yüzde 90’ı ülkede ırkçılık olduğunu söylerken, göçmenlerin yüzde 58’i ırkçılığa ve dışlanmaya bizzat maruz kaldığını belirtiyor. Bu olayların önümüzdeki günlerde, Bayern ve Hessen eyaletlerinde büyük oy oranına ulaşan AfD'nin daha da etkili olması bekleniyor.
 İsrail -Filistin çatışması.
Almanya aşırı sağcı politikaların arasında sıkışmışken, geçtiğimiz günlerde İsrail – Filistin arasında yaşanan şiddetli çatışmalara Almanya'da birinci gündem oldu. Olaylarda, Alman vatandaşların öldürülmesi ve rehin alınması ülkede gerginliğe yol açtı. Almanya, tarafını seçerek İsrail'in yanında olduğunu açıkladı. Diğer taraftan, Türkiye'nin bu olaylarda ara bulucu olması isteniyor. Bu olaylar, Almanya'da zaten artan aşırı sağı da tırmandıracağı tahmin ediliyor. Şimdiden, aşırı sağcı gruplar, Almanya'da camileri hedef almaya başladı bile. Bu noktada, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız uyanık olmalı. En ufak bir olayı bulundukları Türk Konsolosluklarına bildirmeli.
 
 Uykudaki Türk STK'lar?
Almanya'daki bu olaylara ilişkin olarak Türk kökenli sivil toplum üyelerinin duyarlılığından yoksun olduğunu görüyoruz. Ne bireysel olarak bir direnç gösterebiliyorlar, ne de birlik olup mücadele edebiliyorlar. Yaşanan ırkçı saldırılar hakkında bir tek bildiri yayınlayamadılar. Ancak eğlence etkinliklerine gelindiğinde, ön saflardalar. Bu, ileride yaşanabilecek büyük olaylarda Türk STK'larının çaresiz kalabileceğine işaret ediyor. Vurdumduymaz, üyesi kalmamış STK'ların bir an önce kendilerinin gelmeleri önemlidir. Allah'tan Türk Devleti var. En azından bunun bilincindeyiz!
 
Bütün bu olaylarda görüyoruz ki, Türk'ün, Türk'ten başka dostu yoktur. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.
 
Siz çoksunuz biz Türk! (Bilge Kağan)