Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından alınan
bir kararla; meslek hastalıkları ve iş kazalarının önlenmesi amacıyla, 2003 yılından bu
yana her yıl farklı bir tema ile 28 Nisan’da kutlanmaktadır.
2024 yılının teması ise ‘Katılım ve Sosyal Diyaloğun Önemi’ olarak belirlenmiştir. Bunlar
bir araya gelerek yapılan her türlü müzakere, görüş alıverişi veya karşılıklı bilgi aktarımını
ifade eden üçlü yapıdır. Bu üçlü yapı ise işçi, işveren ve hükümettir.
Buradaki amaç işle ilgili kaza ve hastalıkların önemini anlatmayı, önleme ve korumanın
önceliğine dikkat çekmektir.
İş Sağlığı ve Güvenliği her sektörde ve ilde fazlasıyla önem arz eden bir konudur.
Zonguldak denilince de akla gelen meslek hastalıklarından biri olan ‘Pnömokonyoz’ tüm
madenci arkadaşlarımızın ortak yarasıdır... Yaşanılan iş kazaları da adeta mesleğin
cilvesi gibi algılanmaktadır! Ne yazık ki! Türkiye de her iş çok güzel ilerler halbuki! Kağıt üzerinde elbette! Uygulamaya gelince ise bir yangın, bir deprem tatbikatıymışçasına okul düzeyinden öteye gitmiyor biliyorsunuz ki!
Oysa her şey olması gerektiği gibi olsa istatistikler normale döner, meslek hastalıkları
minimuma düşer, iş kazaları yok denecek kadar azalır.
Çok ütopik gelsede, başarabiliriz! Geçte olsa başarabiliriz!
İşçi arkadaşlarım bu durum normale dönene kadar en büyük iş ise size düşüyor. En
azından iş kazalarını önleme açısından;
Çalışırken birbirinize şaka yapmayın, işi ciddiye alın, yalnız kalmamaya özen gösterin,
uykusuz ve yorgun iş başı yapmayın, sağlıklı beslenin, en basit işi bile dikkatle yapın!
Yapın ki iş kazalarından olabildiğince uzak kalın. Yapın ki sizler için en güvenli yer haline
getirilmesi gereken yerlerde, kendinizin kurtarıcısı olun!

Bilesiniz ki;
Her zaman olduğu gibi filler tepişir olan çimenlere olur! Şu Türkiye şartlarında bunu
sakın unutmayın! Bundan sebep kendi güvenliğinizi ve sağlığınızı kendinizce korumaya
alın! Çünkü cezalar anca ölüm olduğu zaman arkadakilere fatura edilir...
Çalışanların güvenliğinin, sağlığının ve kıymetinin bilindiği günlere...