Alaplı Limanı yalan mı oldu?..

Akibeti belli değil…

“ Yazmayalım - yazmayalım “ diyoruz, nasıl olsa kimsenin umurunda değil…

Ancak, yazmadan da olmuyor ki…

Alaplı bizim toprağımız, Zonguldak’ın çok güzel bir ilçesi, yurdumuzun cennet köşelerinden birisi…

Gel de yazma o zaman…

***

Sahi, Alaplı Limanı ne oldu ?..

Başlangıçta attığı zaman mangalda kül bırakmayan Alaplı TSO Başkanı Recep Ocak nerede ?..

Alaplı’da “liman kampanyası” başlatan, bunun için broşür bastırıp dağıtan, bir türlü gerçekleşmeyen toplantı tarihlerini ilan eden, sonra da çil yavrusu gibi dağılan ekabir takımı nerede?..

Liman broşürleri bastırıp dağıtanlar, o açıklamaları yapanlar şimdi dut yemiş bülbül gibiler…

Limanın “L” sini bile telaffuz etmiyorlar.

Alaplı TSO eski Başkanı, iş insanı İsmail Öztürk “ tek başına Alaplı “ gibi sanki…

Sadece o susmuyor, sadece o konuşuyor.

Söylenecek sözü var, söyleyecek yüzü var.

Peki, liman konusunda yüzde yüz çark edenler, yarın seçim zamanı geldiğinde Alaplı halkına ne söyleyecekler?..

“ Biz limanı çok istedik ama, İsmail Öztürk engelledi” mi diyecekler?..

***

Bunu bir çok yazımızda tekrar tekrar söyledik…

Alaplı bir kıyı kentidir, kıyı kentlerinin ortak özelliği aynı zamanda “liman kenti” olmalarıdır.

Denizi var, limanı yok !..

Böyle “kıyı kenti “ olur mu?..

Alaplı’ya liman yakışmaz mı?..

Alaplı için öngörülen projesi hazır, ÇED raporu onaylanmış, 1 milyon 500 bin metrekare alana inşa edilecek bir liman, Alaplı’yı bölgemizin “yıldız” kentlerinden biri haline getirmez mi?..

İmajı yükselmez mi?..

Ekonomik hayat güç kazanmaz mı?..

Turizm gelişmez mi, istihdam artmaz mı, sosyal hayat canlanmaz mı?..

Ancak, bunları kime anlatıyoruz !..

Dağlara mı, taşlara mı?..

Kurtlara mı, kuşlara mı?..

Yoksa, dili lal olmuş kuzulara mı?..

Erhan ÇAKMAK