Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz,ilimize gelip giden valiler arasında en çok "tutulan" valilerden biri oldu…

Bunun nedenleri var…

Birincisi, Zonguldak'ı çabuk tanıdı," Ben valiyim" deyip, makamında oturmadı.

Sahaya indi, ilçeleri gezdi, kamu yöneticileri ile yerinde tanıştı. Tevazu içinde güleryüzlü tavrı ile vatandaşlarla kaynaştı.

Böylece, Zonguldak insanı "devleti" yanında hissetti.

Bu arada, kısa sürede kimin ne olduğunu da öğrenmiş oldu…

Aracıları, tefecileri, belediyelere ve diğer resmi kurumlara musallat olan üçkağıtçı müteahhitleri, doğrudan temincileri…

İkincisi, iştişare ve diyalogdan kaçınmadı…

Ticaret odaları, esnaf odaları, işadamları ile "il ekonomisini" konuştu. Üretim ve istihdam içeren projelere destek verdi. İlimizin ekonomik geleceğine projeksiyon tutulmasını sağladı.

Sayın Vali, Zonguldak'ta aynı anda hem devletin, hem de halkın valisi olunacağını kanıtladı.Zonguldak'a güzel bakışı topluma da olduğu gibi yansıdı.

*

Devletin vakar ve ciddiyetini en iyi şekilde temsil eden Vali Tutulmaz, önceden kimi vali veya vali yardımcılarından aşina olduğumuz " hazreti bürokrat" profiline bir türlü uymadı.

Öyleya, bu şehr-i Zonguldak'tan ne "hazreti bürokratlar" gelip de geçti!..

Önceki yıllarda gariban vatandaşlara karşı çatık kaşlı, asık suratlı, ekabire karşı şen-şakrak bir vali yardımcısı vardı…

Vatandaşlar makamına geldiğinde "sırtını" dönerek konuşur, ekabir geldiğinde eli ayağına dolanır, kapıda karşılar, yüzünden gülücükler eksik olmazdı.

Tam bürokrat hazretleri !..

Sonradan bu vali yardımcısı. inşaat işleri yapan bir kuyumcu, milli emlak arsaları ve 1+1 dairelerden oluşan şaibelere konu oldu. Hatta bu konuda yazdığım bir yazı nedeniyle mülkiye başmüfettişine ifade vermiştim.

Müfettiş aynen şöyle söylemişti…

" Sizin yazınızda geçen iddialarla, bizim bulgularımız örtüşüyor"

Soruşturmanın sonucu ne oldu, bilmiyorum, ancak bu vali yardımcısı kısa süre sonra Zonguldak'tan kaybolup gitmişti.

Gariban vatandaşa "sırtını" dönüp konuşan vali yardımcısını, gülücüklerle karşıladığı ekabir takımı bile kurtaramamıştı besbelli…

Elbette, vali yardımcılığı devlet katında çok önemli, halk nezdinde çok itibarlı bir görevdir ama, anılan vali yardımcısı bir de "vali" olsaydı, halimiz nice olurdu !..

*

Şimdi düşünüyorum da, bu vali yardımcısı profilinden sonra, Sayın Valimizle ilgili şöyle bir soru geliyor aklıma…

Böyle vali olur mu?..

Öyle ya…

Vali dediğin çatık kaşlı, asık suratlı olacak…

Makamından kalkmayacak, oturduğu yerden talimatlar yağdıracak…

Öyle herkesle görüşmeyecek, ilin ekonomik işlerine karışmayacak, vatandaşlarla dertleşmeyecek…

Sahaya inmeyecek, ilçeleri dolaşmayacak, bürokratlarla, belediye başkanları ile STK temsilcileri ile istiare etmeyecek…

Devlet kapısı diye makama gelen gariban vatandaşları sırtını dönerek dinleyecek…

Görevini kötüye kullanan üst düzey bürokratları, belediye başkanlarını, amirleri, memurları görmezden gelecek…

Devlet kurumları ile belediyelerle iş yapan üç kağıtçı müteahhitlere ses çıkarmayacak, iyiyi kötüden ayırmayacak…

İşte "vali" dediğin böyle olacak !..

Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz'a bu kriterlerin hiçbiri uymuyor ama, o da onun eksikliği o zaman !..

"Böyle vali olur mu?" diye boşuna söylemiyoruz.

( Erhan ÇAKMAK)