Dünya kömür piyasalarında fiyatlar ayyuka çıktı, kömür “ altın “ değerine ulaştı… 

Özellikle taşkömürü… 

Bizim son iki yüz yıldır aşina olduğumuz, haşır neşir olduğumuz ve Sayın Harun Akın’ın söylediği gibi “ ne yazık ki “ kadrini-kıymetini bilemediğimiz taşkömürü… Dünya piyasalarında bir tonu 320 dolara çıkmış durumda…. 

Kömür “altın” devrini yaşıyor, tüm dünya “kömür” diye inim inim inliyor, Rusya’nın, Güney Afrika’nın, Çin’in, Hindistan’ın kaliltesiz kömürleri bile “yok” satıyor.

*

Peki, kömür bizim “neyimiz” oluyor… 

Uzun Mehmet’ten beri beş göbekten akrabamız oluyor. 

Son iki yüzyıldan beri “sebeb-i hayatımız” oluyor. 

Kömür bizim "yakın akrabamız" oluyor.

KARDEMİR’de, ERDEMİR’de bilmem kaç bin derecede demiri çeliğe dönüştürüyor,

ÇATES’te ışık, EREN’de elektrik oluyor. 

Kömür bizim ekmeğimiz, aşımız oluyor. 

Grizuda ateşimiz, göçükte mezarımız, “kaçak”ta ecelimiz oluyor. 

Rödövansın çilesi, memleketin bitmeyen enerjisi oluyor.  

*

Gazetelerden haber başlıkları : 

“ Kömür altın oldu “ 

Vakti zamanında adını “elmas” koyup kadrini-kıymetini bilemediğimiz Zonguldak taşkömürü bugün altın değerinde… 

Yer altında 1.3 milyar ton taşkömürü rezervi tahmin ediliyor. 

Yani, milyar ton altınımız, ya da elmasımız var. 

Ancak, biz hala yurt dışından bilmem kaç milyon ton kömür ithal ediliyoruz, elimizin altındaki kömürü üretmekten aciz bulunuyoruz. 

Yıllık üretime bakalım…. 

TTK’da tüm bölgelerde yaklaşık 800 bin ton… 

Rödövans işletmelerinde toplam 800 bin ton… 

Öngörülen üretim hedeflerinden çok uzakta kaldığımız aşikar… 

TTK ve rödövans işletmeleri eliyle yılda toplam 10 milyon tonluk üretim nerde, halihazırda üretilen toplan 1.5 milyon ton üretim nerde?.. 

*

CHP 22. Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın geçenlerde bir açıklama yaptı. 

Bu üretim rakamlarına atıfta bulunan Sayın Akın, “ Yazık, çok yazık !..” diyerek, yıllardır TTK ve taşkömürü üretimi üzerine verdiği mücadelenin de üzüntüsünü ifade etmiş oldu. 

Bu memlekette, TTK, rödövans işletmeleri ve taşkömürü üretimi konusunda son çeyrek yüzyılda görülmemiş bir mücadele veren, milletvekilliği ve TBMM KİT Komisyonu Üyeliği sırasında bu mücadelenin somut örnekleri ile ortaya çıkan Harun Akın, sözün bittiği yerde böyle söylemek durumunda kalıyor. 

“ Yazık, çok yazık !..”