Taban delege seçimlerine çeyrek kala seçim çalışmaları ivme kazandı, şube başkanlıkları ve genel merkez adaylıkları için yoğun çalışma yapılıyor.

Doğrusu budur…

Sandıktan kimin çıkacağı hiç belli olmaz…

Dolayısı ile seçime girecek adayların işi sıkı tutması, rakiplerini hafife almaması, belli bir disiplin içinde yoğun çalışma yapması gerektiği aşikar…

Ta ki, maden işçileri sandık başına gidinceye kadar…

GMİS taban delege seçimleri önemlidir, bu seçimler şube yönetimleri ile genel merkez yönetim kurulunda görev alacak isimleri belirler.

Sonuç olarak hem sendikanın iyi yönetilmesi, hem maden işçilerinin hak ve hukukunun gerektiği gibi savunulması, hem de üretim ve istihdam açıklarının giderilmesi yönündeki çabalarda sendikayı yönetecek isimlerin büyük önem taşıdığını vurgulamak gerekiyor.

*

GMİS taban delege seçimlerinde son derece "ilginç" gelişmeler de yaşanıyor.

Vefa ile bozayı birbirine karıştıran sendikacılardan söz ediyoruz.

Hele biri var ki, vefasızlığın kitabını yazmış gibi duruyor.

TTK'ya ait bir üretim bölgesinde, üst düzey bir sendikacının elinden tutup şube başkanı yaptığı bir sendikacının, taban delege seçimlerinde kendisine rakip olarak çıkması ibretlik bir durum doğrusu…

Elbette, bu seçimlerde GMİS üyesi olan herkes aday olabilir, sendikanın genel merkezinde yer bulmak da isteyebilir, bunun bir "engeli" yok ama, insan davranışının böyle zamanlarda kamuoyuna "vefasızlık" olarak yansıması kamu vicdanında hoş karşılanmayacak bir durum…

Katıldığın kongrede üst düzey sendikacıdan destek istiyorsun, yardımını bekliyorsun, "el aman" diliyorsun, sonra da ilk fırsatta karşısına "rakip" olarak çıkıyorsun.

Hemen söyleyelim…

Bu "vefa" ile "bozayı" birbirine karıştıran sendikacının, bulunduğu bölgede seçim kazanma şansı yüzde sıfır…

Ancak, "hırs" denilen şey insanoğlunun etine kemiğine sarınca ortaya böyle tablolar da çıkıyor işte…

Çok vefalı (!') bir sendikacı portresi…

HAKAN YEŞİL'E BÜYÜK DESTEK

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, taban delege seçimlerinde maden işçilerinden bunca destek göreceğini kendisini bile tahmin edemezdi.

Gittiği her yerde büyük coşku ile karşılanıyor, maden işçilerinden büyük destek görüyor.

Bu arada sendika içinde yönetim kurulu üyeleri arasında da dayanışma örnekleri görülüyor.

GMİS Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Tayfun Demir'in, GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil'e destek vermesi gibi…

Bunun nedenleri var…

GMİS'in mevcut yönetim kurulu, geçmişte yaşanan kavgalarda olduğu gibi birbirine düşmedi, kimse kimse hakkında geçmişte olduğu gibi karalama kampanyaları başlatmadı, bize göre üretimin arttırılması ve işçi açıklarının giderilmesi konusunda vasat kalmaları dışında çok fazla zafiyetleri de görülmedi.

Temsilde hataları görülmedi, isimleri magazin sayfalarını süslemedi, sendikanın bütçesi " artı " verdi.

Bir dönem genel anlamı ile "sukunet" içinde geçti.

Taban delege seçimlerinin genel olarak "sukunet" içinde geçmesi de herhalde bunun eseri…

Olumlu bir gelişme…

Umarız böyle devam edecek ve maden işçisi en doğru şekilde iradesini gösterecektir.