TBMM 1 Ekim'de açılacak, yeni yasama dönemi başlamış olacak.

Meclis'in yoğun gündemi arasında, ilimizi ilgilendiren çok önemli bir konu da yerli ve milli kömür üretimni yok edip, ithal kömür kapılarını sonuna  dek açan EPDK kararının TBMM'ne taşınacak olması…

Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Murat Kotra bu konuda "kararlı" görünüyor.

Sayın Kotra, Zonguldak'ta rödövans işletmelerini ziyaret ettikten sonra, konuyu bir napor haline getirip MHP Genel Merkezi'ne iletmişti.

Murat Kotra, konunun TBMM açılır açılmaz MHP milletvekilleri tarafından gündeme getirileceğini ve kararın düzeltilmesi için gerekli tüm çabanın gösterileceğini söyledi.

MHP'nin, özellikle MYK Üyesi Murat Kotra eliyle bu konuya sahip çıkmasının ilimizde mutlaka siyasi yansımaları da olacaktır.

Zonguldak ekonomisinin hayat damarlarından birini oluşturan özel kömür işletmelerinin kapanmasına ve bu işletmelerde çalışan yaklaşık 3 bin 500 maden işçisinin issiz kalmasına neden olacak bu kararın düzeltilmesi için gösterilen çaba elbette boşa çıkacak bir çaba değildir.

MHP'nin ve MYK Üyesi Murat Kotra'nın bu çabası, Cumhur İttifakı anlayışına uygun düştüğü gibi, milli ekonomiye uygun düşen bir anlayışı da yansıtıyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla "yerli" ve "milli" kaynakların kullanılması yönündeki talimatına rağmen, bir kamu kuruluşu olan EPDK'nın böyle bir karara imza atması anlaşılır gibi değil…

Kömür fiyatlarının tüm dünyada tavan yaptığı bir dönemde, Zonguldak'ın derin toprakları altındaki 1 milyar 300 milyon ton taşkömürünü görmezden gelmek, böyle bir milli serveti adeta "üretmeyin" anlamına gelebilecek bir karara imza atmak, "yerli" ve "milli" kaynakların kullanılması yönündeki Cumhurbaşkanlığı talimatına uyuyor mu, uymuyor mu?..

TBMM gündemine geldiğinde konunun bu yönüyle de tartışılmasında fayda var.

Çaycuma VADİ Evleri

Gazetecilikte "fikri takip " diye bir kural var…

O yüzden Çaycuma'daki Sofia ( Sophia ) Evleri'ni üçtür yazmak gerekli oldu.

Hani, şu, Çaycuma Belediyesi'nin arka bahçesi halindeki ÇAYBEL Şirketi eliyle ihale edilip Sofia Grup ünvanlı şirkete inşa ettirilen, daha sonra yolu unutulan (!), zemin katında ineklerin barındığı Sofia Evleri…

Daha önce de söylediğimiz gibi yüklenici firmanın bu ünvanı kullanmasına kimsenin bir itirazı yok…

Bu şirketin kendi tercihidir, devlet tarafından çalışmasına izin verilen, yasal statüde bir şirket olduğuna göre mesele yok demektir.

Ülkemizde, bölücülük, terör, ahlaksızlık ve benzeri yasalara aykırı isimler olmadıkça "yabancı" kökenli isimler kullanılmasına izin veriliyor.

İlimizde olsun, diğer illerimizde olsun irili-ufaklı pekçok firma "yabancı isim" furyasına kapılmış durumda…

Aslında bu durum, dilimize, kültürümüze, dolayısı ile kendimize yabancılaşma bakımından pek çok sakıncayı da birlikte getiriyor ama, az önce söylediğimiz gibi yasal sınırlar içinde yabancı kökenli isim veya ünvan kullanılmasına izin veriliyor.

Ancak, kamu eliyle inşa edilmiş konut veya işyerlerinde bu gibi yabancı kökenli isim kullanılmasına izin verilmemesi gerekir.

Çaycuma'nın Sofular Mahallesi'nde Sofia Evleri…

Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benziyor.

Türkçemizde isim mi yok…

Mesela, güzel Çaycuma ilçemize yakışan Türkçe bir isim önerelim…

Çaycuma VADİ Evleri…

Veya…

Çaycuma DOĞA Evleri…

Ya da…

Yeşil VADİ Evleri…

Çaycuma'nın Sofular Mahallesi'nde Yunanca kökenli bir isim çok hoş durmuyor doğrusu…