İnsanlığı yeniden Lut Kavmi'ne çevirmek isteyen LGBT sapıklığı, ne yazık ki, ülkemizde de yoğun faaliyet gösteriyor, son zamanlarda iyice azgınlaşan bu sapkınlık hareketi ilk okullarda okuyan çocuklarımız için bile tehdit ve tehlike oluşturuyor.

Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Mahmut Özer'den, şu LGBT konusunda da ilk okullardan üniversitelere değin tüm okullarımızda bu büyük ahlaksızlık ve sapıklık konusunda ciddi önlemler alınması için gerekli girişimlerde bulunması bekleniyor.

LGBT denilen ahlaksızlık kulübünün milli ve manevi değerlerimiz, aile kavramı ve genel ahlak bakımından nasıl bir tehlike içerdiği daha iki gün önce Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından herkesin anlayacağı şekilde anlatıldı ve Türk toplumunu dejenere etmeye çalışan bu sapıklığa karşı gerekli önlemlerin alınacağını söyledi.

Elbette Sayın Bakan ve Milli Eğitim yetkilileri tüm okullarımızı ve öğrencilerimi  tehdit eden bu tehlikenin bizden çok daha farkındadır ama,ilk okul çocuklarına bile musallat olup, " Çocuklar da LGBT'li olabilir ve onlar yalnız değildir" şeklinde afişler yayınlamak cüretine sahip olan bu utanmazlara hadlerini bildirmek gerekiyor. 

Milli Eğitim Bakanlığımızın tüm kurumlarında, özellikle okullarımızda LGBT ile mücadele konusunda hassayiyet gösterilmesi gerektiği aşikar… 

Bu arada Zonguldak'ta "LGBT bayrağı" olarak tanımlanan ve 6 renkten oluşan gökkuşağı renklerini sıralı olarak kullanan bir okulun bulunduğunu, ancak bunu kabul etmediklerini,"tevil" etmek yoluna gittiklerini de hatırlatmak gerekiyor. 

Türk Milleti'nin ahlaki yapısını, milli ve manevi değerlerini zayıflatıp, LGBT"yi normalleştirmek isteyen bu ahlaksızlığa karşı Milli Eğitim Bakanlığımız başta olmak üzer topyekun mücadele edilmesi gerekiyor. 

Devletimizin, bu sapıklık ve ahlaksızlığı normalleştirme faaliyetlerine ve bu melanetin yaygınlaşma çabalarına izin vermeyeceğine inanıyoruz.

Bakan Özer ve öksüz-yetim duası

Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Mahmut Özer’in, üniversite rektörlüğünden bakanlığa uzanan yükselişinde, öksüz ve yetim bir gencin “duasının” etkili olduğuna ilişkin ilginç bir öykü var… 

Sayın Özer’in de çok iyi hatırlayacağı gerçek bir öykü…  

Kısaca özetleyelim…  

Prof.Dr. Mahmut Özer’in, ZBEÜ Rektörü olduğu sırada, gariban bir genç kendisiyle görüşmek üzere randevu ister.  

Rektör Özer, gencin talebini kabul eder, görüşme sağlanır.  

Aralarında şöyle bir diyalog geçer…   

" Sayın Hocam, benim anam-babam vefat etti.  İşsizim, sizden iş istiyorum.  Milletvekilim yok, bakanım yok, kısaca torpilim yok, sadece Allah’ım var."  

Rektör Özer, gencin bu samimi sözleri karşısında duygulanır, “Sadece Allah’ım var” diyen gence hitaben, “ O’ndan büyük torpil mi olur?” diyerek, kısa sürede bu gencin üniversitede işe alınmasını sağlar.  

İşe başlar başlamaz, Rektör Özer’e teşekkür için gelen gariban genç, içtenlikle şöyle dua eder.  

“ Allah, sizi tez zamanda yükseltsin, en yüksek makamlara ulaştırsın”  

Öksüz ve yetim bir gencin tüm içtenliği ile ettiği bu duanın, Allah katında kabul gördüğü ve Prof.Dr. Mahmut Özer’in ÖSYM Başkanlığı’ndan Milli Eğitim Bakan Yardımcılığına, oradan da Milli Eğitim Bakanlığına atanmasında bu güzel duanın etkili olduğu söyleniyor.  

Duanın gücüne inanlar için çok güzel bir örnek…