1 Ekim'de başlayacak olan Genel Maden İşçileri Sendikası taban delege seçimlerinde bir çok bölgede listeler arasında seçim yarışı yaşanırken, Üzülmez bölgesinde GMİS Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Tayfun Demir ve Üzülmez Şube Başkanı Sefer Karababak'ın karşısına rakip çıkmadı.

Daha doğrusu bu yönde girişimler olduysa da sonuc alınamadı, rakip liste oluşturmak isteyenler 5 kişilik yönetim listesi bile oluşturamadı.

Üzülmez bölgesi maden işçisi Tayfun Demir ve Sefer Karababak'a tam destek veriyor.

Fire yok…

Bu durum elbette maden işçisinin güvenini kazanmaktan kaynaklanıyor.

Tayfun Demir çok ağırlıklı bir işçi lideri olmasına rağmen tevazu konusunda örnek gösterilecek bir isim…

GMİS Üzülmez Şube Başkanı Sefer Karakabak da, Tayfun Demir ekolünden geliyor.

Bölgede maden işçileri tarafından sevilen, sayılan ve tam güven duyulan bir işçi lideri…

Maden işçisinin böylesine güven duymasını sağlamak kolay değildir…

Öyle sadece kongre zamanlarında, seçim zamanlarında değil…

Her daim, her zaman...

İşçi gibi işçi olacaksın, sendikacı gibi sendikacı olacaksın, daha önemlisi adam gibi adam olacaksın.

Maden işçisinin derdinde-tasasında, üzüntüsünde- sevincinde, sağlığında-hastalığında, düğününde-cenazesinde, kazalandığında, dar gününde, zor gününde hep yanında olacaksın.

Bunu başarırsan Tayfun Demir oluyorsun, bunu başarırsan Sefer Karakabak oluyorsun…

Öyle olunca da, karşına çıkacak rakip bile bulamıyorsun,

Şehir ve İnsan

Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan, kendisini eleştiren CHP yöneticilerine " Siz 10 yılda ne yaptınız?" şeklinde haklı bir eleştiride bulundu.

Aslında, son 10 yılda değil, Zeki Çakan'ın belediye başkanlığı yaptığı dönemler hariç, son 40 yılda Zonguldak'a belediye hizmeti bakımından ne yapıldığı tartışma konusudur.

Elde var sıfır !..

Son 40 yılda, Zonguldak il merkezinde " şehir ve insan bütünleşmesi" sağlanamadı, sahiller üç-beş kişinin tekelinde kaldı, halkımız nefes alacak yer bulamadı…

Şimdi, Sayın Selim Alan'ın "değişim" öngören, sahillerin halka açılmasını sağlayan, mezbelelik alanların halkımızın hizmetine sunulmasını öngören projeleri hayata geçirmek istemesine karşı, bu şehr-i Zonguldak'ta kendileri için "özel statü" isteyen kesimler tarafından büyük bir direnç gösteriliyor.

Millet Bahçesi'ne karşı…

Millet Kıraathanesi'ne karşı…

Büyük değişim projelerine karşı…

Özetle…

Çarşı her şeye karşı…

Oysa "şehir ve insan" buluşması bu şehrin yenilenmesinden geçiyor.

Son 40 yılda yapılamayanların, son 3 yılda neden yapılamadığını sorgulamak ise özrü kabahatinden büyük bir durum oluşturuyor.