Yaz güneşini gördün, semineri boyladın !..

Seminerci başkanım !..

Kar yağdı lapa lapa, yaylalarda yayladın !..  

Lüküs hayat yaşadın, sonra da geri döndün… Memlekete hoş geldin !..  

Hoş geldin, sefa geldin !..  

Gelirken yanında "sefalar" mı getirdin?..  

O gün senin, bugün senin…  

Beş yıldızlı otellerde yaz güneşi senin, kış güneşi senin…  

Ege senin, Akdeniz senin…  

Gürcistan senin, Ukrayna senin…  

Romanya senin…  

Yakında Kanarya Adalarına da gidersin…  

Nasıl olsa "seminer" var…  

O seminer senin, bu seminer senin… 

Bu memlekette boşuna "yat gölgede, maaş bölgede" diye söylememişler.  

Oh ne rahat !..  

Lüküs hayat !..  

Seminerci başkanım !..  

Döndüm diye üzülme sen!..  

Kamu kurumlarının ve kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların, sendikaların, STK’ların "seminerleri" öyle çarçabuk bitip tükenmez…  

Hele birazcık dinlen, hele biraz ahkam kes !.. Yakında yeni bir "seminer" daha icad edersin. Seminerlerin efendisi sensin !.. 

Bütün seminerler senin !..

Erhan ÇAKMAK