Zonguldak TSO eski Başkanı, Zonguldakspor Kulübü eski Başkanı, Demir Madencilik Yönetim Kurulu Üyesi, iş insanı M. Salih Demir, Zonguldak Kömürspor Kulübüne yeniden başkan oldu...

Böylece yıllar yılı omuzlarında Zonguldakspor’un maddi-manevi yükünü taşıyan, Zonguldakspor adına “para” değil, “servet” harcayan, Zonguldakspor’un küme düşmesine razı olamayıp, kendi şirket takımını Zonguldak halkına armağan eden Demir Ailesi, kulübün “sahipsiz” kaldığı bu günlerde “son vefayı” da göstermiş oldu. Bu vefayı gösteren ve bu cesareti üstlenen “son kabadayı” ise Salih Demir’dir. 

Böyle bir zamanda Zonguldakspor Kulübüne başkan olmak epey cesaret ister, mangal gibi yürek ister, gözü kara kabadayılık ister. 

Mahallenin kabadayısı olmak öyle kolay değildir, üstelik her yiğidin harcı da değildir. 

Halk ağzında kabadayılık, mahallesine sahip çıkan, mahalle halkını koruyup gözeten, gerektiğinde imdadına yetişen, korkusuz, cesur ve yürekli insan demektir. Gerektiğinde, tek başına mahallesine sahip çıkan yürekli insan… 

Bu yüzden, Zonguldakspor bizim “mahallemiz” ise eğer, Zonguldakspor bizim şehrimizin adını taşıyor ve spor alanında Zonguldak’ı temsil ediyorsa eğer, “son kabadayı” da Salih Demir’den başkası değildir. 

Son 22 yıldır Demir Ailesi’nin Zonguldakspor serüvenini yakından izleyen birisiyim. 

Erdoğan Demir’in, Zonguldakspor Kulüp Başkanlığı döneminde kulübü ayakta tutmak, futbolcuların transfer ücretleri, primleri, deplasman ve kamp ücretleri gibi yüksek maliyet gerektiren bedelleri ödemek için nasıl büyük bir özveri gösterdiğini ve bütün bu giderleri kendi olanakları ile karşıladığını da yakından gözlemlemek fırsatı bulmuş bir gazeteciyim. 

Dünden bugüne futbola aşinalığı ve büyük tutkusu ile tanınan Demir Ailesi üyelerinin, Zonguldakspor’a bir kuruş katkısı olmayan ve zaten Zonguldakspor gibi bir kaygısı bulunmayan kişiler tarafından bilinen önyargılarla nasıl eleştiri yağmuruna tutulduğuna da tanıklık ettim. 

Ne yazık ki, Zonguldak’ın “eski hastalığı”dır bu… 

Geçenlerde ZESOB Başkanı Muharrem Coşkun ile makamında sohbet ettik. 

Yaklaşık 20 küsur yıl önce Sayın Salih Demir bir duruşma sırasında hakimle tartışmış ve bu nedenle kısa süreli cezaevinde kalmıştı. 

Muharrem Coşkun, ziyaret için izin kağıdı almaya gittiğinde, henüz şehri yeni tanımaya başlayan görevli savcının kendisine “ Bunlar mafya mı?” şeklindeki 

 karşılık verdiği yanıtı şöyle anlattı. 

“ Savcı bey, siz hiç şirketlerinde 2 bin sigortalı işçi çalıştıran, devlete vergi ve sigorta primi ödeyen, üstelik zaman zaman vergi rekortmeni olan bir mafya gördünüz mü?”

 * 

Demir Ailesi bu şehre yatırım üstüne yatırım yaptı, karşı çıktılar… 

Zonguldakspor’a sahip çıktı, karşı çıktılar… 

FETÖ tarafından operasyona uğradı, zil takıp oynadılar… 

Kendi şirket takımlarını Zonguldak halkına armağan ettiler, o belli çevrelere yine yaranamadılar. 

İyi sabır varmış doğrusu… 

Şimdi yine iş başa düştü… 

Herkesin çil yavrusu gibi kaçıştığı bir dönemde, M. Salih Demir, Zonguldakspor Kulübü Başkanlığı görevini üstlendi. 

Son kabadayı Salih Demir olmuştur. 

Belki de bu Demir Ailesi’nin Zonguldakspor’a son vefasıdır.