Yanılmıyorsam, Prof.Dr. Mustafa Eyriboyun'a ait bir şiirde, kömürün öyküsü ile madencinin öyküsünü bütünleştiren trajik dizeler yer alır…

" Yanan hep bizdik

Siz hep kömür sandınız " şeklindeki dizelerle sürüp giden bu şiir, kömürün "can pahasına" üretilmesinin öyküsüdür aslında…

Böyle bir şiiri, böylesine yaslı günlerde hatırlamak, insanın yüreğini delip geçen bir mermi gibi acı veriyor insana…

Dile kolay…

Amasra'da 41 canımız daha gitti…

41 maden şehidi daha…

Anaların, babaların, eşlerin, çocukların, kardeşlerin yürekleri bir kez daha dağlandı, grizu ateşinde sanki onlar da yandı.

Amasra'da meydana gelen grizu faciasında hayatlarını kaybeden maden şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, şu anda tedavileri devam etmekte olan yaralı madencilerimize acil şifalar diliyoruz.

Amasra'da meydana gelen ve ülkemizi yasa boğan grizu faciasında ihmal, hata, kusur var mıydı, yok muydu?..

Zaman zaman böylesine derin acılar üzerinden provakasyon üretmek isteyen marjinal çevreler ortaya çıkabilir.

Bunlara itibar etmemek gerekiyor.

Elbette, bu kazanın sebepleri, varsa sorumluları mutlaka ortaya çıkarılmalı…

Bu konuda devletin zirvesinden gerekli açıklama yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız, kazada herhangi bir ihmal veya sorumluluk olup olmadığının en ufak ayrıntısına kadar araştırılacağını açıkladı. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı beş Cumhuriyet Savcısı görevlendirdi, ayrıca beş iş müfettişi de  kazayla ilgili inceleme yapıyor.

Faciayla ilgili soruşturma ve incelemelerin tamamlanmasına değin, somut bilgi ve araştırmaya dayanmayan, bilgi kirliliğine neden olacak, şehit madenci aileleri ve toplum vicdanında huzursuzluk oluşturacak açıklamalardan kaçınmak gerekiyor.

Türkiye'yi yasa boğan ve 41 madencimizin şehit olmasına neden olan grizu faciası, aynı zamanda pek çok fedakarlık ve kahramanlık hikayesine de konu oldu.

Kazadan sağ kurtulup, tedaviye gitmek yerine arkadaşlarını yalnız bırakmak istemeyen madenciler gibi…

Kendi canlarını tehlikeye atıp, ocakta kalan madencileri kurtarmak isteyen madenciler gibi…

Bu arada, TTK Tahlisiye Ekibinin çalışmaları tüm Türkiye'de bir kez daha takdirle ve teşekkürle karşılandı.

Canla başla çalıştılar, eksi 350'de can kurtarmak için ateşle, toz ve dumanla mücadele ettiler.

Bazen "sözün bittiği yerde" oluyoruz ya…

Bu da öyle bir şey…

Sözün bittiği yerdeyiz…

Pek çoğu hayatının baharında gencecik maden işçileri…

5 bin maden şehidimiz vardı…

41 maden şehidi daha verdik…

Mekanları Cennet olsun, milletimizin başı sağ olsun.

Cenab-ı Allah, bir daha böyle acılar göstermesin, madencimize zeval vermesin.