Kömür tüm dünyada "altın çağını" yaşıyor, kömür fiyatları kat kat artmış durumda…

Kömürü olabildiğince üretmenin, milli ekonomiye olabildiğince katkı sağlamanın tam zamanı…

Elalemin Afrika'sına, Rusya'sına, Ukrayna'sına döviz ödeyip kömür almak yerine, kendi öz kömürümüzü, elimizin altındaki değerli kömürü biz üretelim, ülkemiz kazansın…

Ne var ki, şu sırada bunun tam tersi oluyor…

Kömürün vatanı Zonguldak, tereciye tere satılan bir il haline geldi…

Zonguldak limanlarında ithal kömür gemileri cirit atıyor, yerli kömür can çekişiyor.

Üstelik Sayın Cumhurbaşkanımızın "yerli ve milli kaynakların kullanılması" yönündeki kesin talimatına rağmen…

*

Zonguldak'ta binbir emekle, binbir zahmetle kömür üreten özel kömür işletmeleri EPDK'nın ithal kömüre yüksek teşvik veren kararından ötürü kapanma noktasına gelmiş durumda…

Bu işletmelerde çalışan maden işçilerine en az iki asgari ücret tutarında aylık maaş ödeniyor. İşletmelerin yüksek maliyet artışları yanında asgari ücretin 8500 lira olarak tespit edilmesi yeni bir yük getirecek. 

Kısaca, bu işletmelere bir işçinin sadece maaş maliyeti 17 bin TL oldu, SGK primleri ve diğer bazı maliyet etkenleri ile bu rakamı en az 20 bin TL olarak kabul etmek gerekiyor.

Maden işçilerimize ne kadar maaş verilse hakkıdır, ancak işletmecilere bu maliyetleri karşılayabilecek desteğin de verilmesi elzemdir.

Bunun adı adıyla sanıyla " yerli kömüre teşvik " demektir.

EPDK'nın ithal kömüre yüksek, yerli kömüre düşük miktarda teşvik vermesi alenen yerli kömür üretiminin yok olması demektir.

Bunun başka bir izahı yoktur.

*

Sonuçları görülmeye başlandı…

Zonguldak'ta yerli kömürün en önemli müşterileri durumundaki enerji kuruluşları yerli kömür almaktan vazgeçti, ya da çok küçük oranlara düşürdü.

Ticari anlayışla hareket eden büyük enerji kuruluşları, yüksek teşvikten faydalanmak adına neredeyse tümüyle ithal kömüre yöneldi.

Bu arada olan yerli kömür işletmelerine oldu, bir çoğu kapanma hazırlıkları içinde…

Sektörün önde gelen temsilcilerinden Akkurt Madencilik işletmecisi Alaattin Kurnaz feryad ediyor, trilyonluk yatırımların heba olacağından, rödövans işletmelerinde çalışan binlerce işçinin işsiz kalacağından, böyle giderse, yani EPDK kararı düzeltilmezse işletmesini kapatacağından söz ediyor, ancak sesini kimseye duyuramıyor.

*

Anlamayanlara anlatmak istiyoruz ki, bu ses "Zonguldak'ın" sesidir, rödövans işletmeleri bu ilin hayat damarlarından birisidir, yaklaşık 3 bin 500 maden işçisisine ekmek kapısı olan işletmelerdir, devlete hiç yük olmadan kendi tesislerini kendileri kuran, kendi personeline maaş ve özlük haklarını kendileri veren, devlete vergi ve sigorta primi ödeyen, yerli ve milli kömürü üreten, milli ekonomiye çok ciddi faydalar sağlayan işletmeler…

Esasen, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekilde "yerli ve milli" kaynakların kullanılması bir "devlet politikası" olduğu halde, EPDK kararının hala düzeltilmemiş olması şaşılacak bir durum…

Belli ki, Zonguldak için yaşamsal önem taşıyan bu sorunun Ankara'ya taşınmasında bir zafiyet var.

Anlaşılıyor ki, bu sorunu çözecek olan makam bellidir…

Yerli ve milli kaynakların kullanılması konusunda özel bir hassasiyet gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan…

İşte sorun burada…

Kimse çıkıp da, bu konuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza iletemiyor.

Rödövans işletmeleri can çekişiyor…

Bizim siyasiler de seyretmekle yetiniyor,