TBMM'nde bütçe görüşmeleri hararetli geçiyor…

Seçim atmosferine de girilmesinin etkisi ile konuşmacılar arasında sert diyaloglar gelişiyor, bu arada haddini aşan cümleler de kullanılıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ilgili mahkeme tarafından hapis cezası verilip, "siyasi yasaklı" durumuna gelmesi, 6'lı masa için yeni bir siyaset zemini oluşturdu, mağduriyet edebiyatı üzerinden oya tahvil etme çabaları 6'lı masayı coşturdukça coşturdu.

Oysa hukuk süreci devam ediyor, istinat mahkemesi ve temyiz süreçleri var.

Hiç kimse müneccim değil, üst mahkemelerin nasıl karar vereceğini kimse bilmiyor.

Siz bakmayın, 6'lı masanın üzülmüş, yanmış-yıkılmış tavırlarına…

Ekrem İmamoğlu'na ceza veren mahkemeye bir teşekkür etmedikleri kalıyor.

///

TBMM'deki tartışmalara geri dönelim…

CHP sözcüsü kürsüde konuşuyor…

Esip gürlüyor, feveran ediyor…

Sözünün bir yerinde çizmeyi iyice aşan sözler söylüyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş Cumhurbaşkanına atfen, Saddam Hüseyin'i örnek gösterip, "diktatör " benzetmesi yapıyor.

Ak Parti Grup Başkan Vekili Yılmaz Tunç, bu hezeyan dolu benzetmeye karşı söz alıp, CHP sözcüsüne ve onun gibi düşünenlere "demokrasi" dersi veriyor.

Sayın Tunç, " Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk Milleti'nin helal oyları ile seçildiğini, katıldığı 15 seçimin 15'ini de farklı kazandığını ifade ettikten sonraı, " 15 seçimin 15'ini de kazanan Sayın Cumhurbaşkanımız mı diktatör, yoksa katıldığı 15 seçimin 15'ini de kaybettiği halde (Kemal Kılıçdaroğlu) hala oturduğu koltuğıu bırakmayanlar mı diktatör..!" diyerek, millet iradesi ile seçilen Cumhurbaşkanına "diktatör" benzetmesi yapmak gafletini gösteren tüm muhaliflere kapak olacak bir "demokrasi dersi " veriyor.

*

Bu arada CHP yönetim kadrolarının demokrasi anlayışına ilişkin geçmişten bir örnek verelim…

Milyonlarca insanımızın Ak parti'ye destek verip, seçim üstüne seçim kazandırdığı ilk iktidar yıllarında CHP Genel Başkan Yardımcısı, Anayasa Hukukçusu Prof.Dr. Süheyl Batum Zonguldak'a gelmiş, Karaelmas Gazeteciler Derneği'nde açıklamalar yapmıştı.

CHP yöneticilerinin demokrasi (!) anlayışını deşifre eden olay açıklamalar…

Türk Silahlı Kuvvetlerini "kağıttan kaplan"a benzetip, "darbe yapmadığı için" kızgınlık gösteren Süheyl Batum'un bu sözleri ülke genelinde tepkiyle karşılanmış, çığ gibi büyüyen tepkiler üzerine, istemeden de olsa, özür dilemek zorunda kalmıştı.

O tarihte, Süheyl Batum'un bu sözleri üzerine " kağıttan siyaset " başlıklı bir yazımız yayınlanmış ve Anayasa hukuku ile Anayasal düzeni savunmakla görevli bir kişinin, Anayasal düzeni yıkmak ve Anayasa hukukunu çiğnemek üzere yapılan darbeleri nasıl olup da savunduğuna ilişkin soru işaretlerini gündeme getirmiştik.

Dün, darbe yapmadığı için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kızan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum…

Bugün, Türk Milleti'nin oyları ile millet iradesini temsil eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "diktatör" benzetmesi yapacak kadar absürd ve kin dolu açıklamalar yapan CHP sözcüsü…

Bu kadar pişkinliğe de "pes" doğrusu !…