Eleştiriyi sevmeyen, farklı görüşlere saygı göstermeyen ve yanlış olduğunu bildiğimiz şeyleri bile mantığa inat savunan bir yapımız var

  Bu özelliklerimizle hiçbir millete benzemiyoruz. Ünlü olmayan bir sosyolog söylemişti “ insanlar mantıklı değil rasyonel düşünmeyi tercih ederler, zira diğer türlü çıkarları zedelenebilir” . Herhangi bir konuda karar vermeden önce “adisyonu inceliyoruz” . Doğru mu yanlış mı , bir yerden sonra pek önem arz etmiyor. Lehimize mi değil mi? En büyük kriter bu oluyor. 

  Her yerde görürsünüz, içtiği sigaranın izmaritini çift parmak volesiyle kaldırımın kenarına atanları. Gidip “yaptığının yanlış olduğunu” söyleseniz, sizinle kavga etmeye başlar. Belediye mi çalışıyor, yeterli çöp kovası mı var, zaten herkes atıyor “benim başım kel mi” gibi onlarca bahaneyi sıralar. Aynı insanların arabalarının üstüne kuş pisliği gördüklerinde verdiği tepkiyi “sosyal medyada” yayınlasanız  o kişinin “Dünyadaki çevre temizliğine en büyük katkısı olan aktivistlerden” olduğunu düşünür bir çok kişi. 

  Bana göre hayatın bir çok ilkeleri vardır ama en önemlisi “samimiyet” ilk sıralarda olmalı. 

 

      SİYASİ STRATEJİK HATA

 

  1980 yılı Mart ayından beri bir çok yerel gazetede “köşe yazarlığı” yaptım. Genelde isimler üzerinden analiz yapmayı tercih etmem. Ancak konu mutlaka isimler üzerinden gidilecek bir hal alırsa gereken yorumu yapmaya gayret ederim. 

  Son günlerde kent gündemini en çok meşgul eden konulardan biri 2 hafta sonra yapılacak CHP merkez ilçe kongresiydi. Mevcut başkan Ebru Uzun’un henüz açıklamasa bile aday olacağı kesin.

  Bugün gelen haberlere göre sayın Fikret Zaman da adaylığını açıklayacak. Bilgi mesajında “mavi listenin “ ortak adayı olduğu yazıyordu. İlginç olan bu adaylık için daha düne kadar başka isimleri de siyasi kulislerde dillendirmişlerdi. Şimdi kendimi o isimlerin yerine koyuyorum ve empati yapıyorum. 

  Neden o isimlerden vazgeçildi? Daha düne kadar ismi geçen arkadaşların bu hızlı dönüşe karşı tabana söyleyecek bir savunmaları var mı? İleriki dönemlerde yeniden siyaset sahnesine çıkmak isterseler bugün yaşadıkları durum kendileri için siyasi bir handikap olmaz mı?

  Bana hep sorarlar niye siyasetten hiç hoşlanmıyorsun diye, üstelik bir siyasi parti üyesi olmama rağmen hala siyaseti sevmemem, bir çoklarına tuhaf geliyordu. Az önce anlattığım olaylardan dolayı hala siyasetten hoşlanmıyorum …