Zonguldak siyasetindeki ve basındaki kalite düşüklüğünü hep dile getiriyorum
Hatta "Bedavacı siyasetçiler cepçi gazeteciler" başlığını bile atmıştım.
Bedavacı siyasetçi açıklamasını içerikte paylaşmıştım.
Gazete patronuyla anlaşmayıp muhabirlere cep harçlığı veren siyasetçilerdi bahsettiklerim.
Patronlarla anlaşmaları gerektiğini işi bilmeyen siyasetçilere hatırlatmıştım.
Bugün bir siyasetçi ile konuştum dertleştik. 
"Bir gazeteciye dostane yaptığın yardımsa yaptığınız ‘Yaptım, verdim’ diye konuşmayacak  siyasetçi. Dostum diye seçim dönemini muhabire verdiği harçlıklarla atlatmaya çalışmaları yanlış önce medya patronuyla anlaşacaksınız" dedim.
Adamın dediği tek şey, "Hep siz siyasetçileri yazıyorsunuz ya, bir de sizi, medya sektörünüzü siyasetçiler yazabilse veya konuşabilse, çok kişi altından kalkamaz" oldu.
Demek ki konuşulması gereken şeyler var basın camiasında.
Hep biz yazacak konuşacak değiliz ya…
Bir fırsat verelim siyasetçilere konuşsunlar bakalım, bizde kendimizle yüzleşelim. 
Ben çok merak ettim siyasetçiler bizim için ne yazacak, ne konuşacak?
Basın sektöründe kimler ne yapmış, ne etmiş hepsi ortaya çıkar diye düşünüyorum. 
Medya mensuplarına sesleniyorum hadi siyasileri bir araya toplayalım, 
“Medya siyaset, medya mensubu, siyasetçiler” konulu toplantı yapalım. 
Gerekirse canlı yayında açık oturum yapalım.
Milletvekilleri, belediye başkanları, il, ilçe, belde başkanlarını bir araya toplayalım, medya patronları ve çalışanları biz koltukta oturalım.
Bakalım kim ne yapmış, ne almış siyasetçiler bir konuşsun sırayla.
Sonra biz konuşalım.  
Yerel seçime kadar bu işi halledelim. 
Kendine güvenen medya mensupları ve siyasiler var mısınız?
İster sosyal medyadan, ister TV`lerinizden nerden olursa olsun netleşsin her şey.
Netleşsin ki yerel seçime daha kaliteli girelim.
İki tarafta da kalite düşük toparlayalım, 
Eski kalite gelsin, herkes haddini bilsin.
Ne siyasiler ucuzcu olsun, ne gazeteciler cepçi.
Tamam derseniz, ben buradayım.
Kimsenin içinde bir şey kalmasın. 

Çatalağzı’nı nasıl alırız?

Ak Parti Kilimli İlçe Başkanı Sedat Demirci seçim sonrası Çatalağzı Parti binasına giderek teşekkür ziyareti gerçekleştirmiş ve bu ziyareti sosyal medyasından yayınlamış.
Fotoğrafı görünce kendisini aradım.
Aklıma seçim öncesi istifa eden Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Çatalağzı Belde Başkanı Demirhan Demircioğlu ve AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ozan Köksal’ın istifası ve istifa edenlerin yerine kimlerin görevlendirildiğini sormak geldi.
Seçim öncesi en son kendisine sorduğumda; “Birkaç isim var. Onların üzerinde duruyoruz ama seçim yoğunluğumuz var netleştiremedik, isimleri il başkanımıza sunduk” demişti.
Bende Çatalağzı Kırımsa Mahallesinin kızıyım bu nedenle kimin atandığı sorum havada kaldı, Çatalağzı seçim sonuç değerlendirmesine döndü.
Çatalağzı Beldesinde 7 Mahalle var ve bir tanesi (Kırımsa) dışında sandıktan diğer mahallelerde Millet İttifakı galip çıktı. 
Kırımsa insanı, Reis’çidir, vefalıdır, Reis giderse ne yaparlar bilemem.
Başkan Demirci Kırımsa Mahallesi sonuçlarından mutlu, benim vasıtamla Kırımsa halkına teşekkür etti ama “Çatalağızını nasıl alırız” diye de sordu.
Bende, “Çatalağzı insaninin keyfi yerinde, aç bırakın, yardımları kesin alırsınız” esprisi yaptım.
Gerçi gerçeklik payı da var aslında birçoğu devletin yardımlarını alır ama sandıkta minnet duygusunu unuturlar.
Gelelim nasıl alınacağına!..
Önümüzdeki yerel seçime kadar düzgün bir yönetim oluşturarak,
Yönetime parası olanı da, isminin karşılığı olanı da alarak,
Aile bağları güçlü, isminin karşılığı olan, teşkilata yük olmayan bir ismi aday göstererek alabilirsiniz.
Geçen seçimlerde olduğu gibi ailesi tarafından dışlanmış ama parası olan, millete tepeden bakan ve insanları aşağılayan, insanlara borç para verip faiz alan veya sözde iş adamı ama her işi yapan birini vatandaşa dayatırsanız alamazsınız.
He bir de muhtarları unutmayın.
Orası küçük yer, herkes herkesi tanır ve geçmiş dönemlerde olduğu gibi birlik olursa sandıktan tulum çıkarır.
Ben söyledim, gerisi size kalmış.