Kamu toplu sözleşme görüşmeleri.

Son dakika olsa da imzalandı.

Son dakika.

Hatta uzatmalarda bile diyebiliriz. Çünkü 31 Temmuz bitti.

Bir Ağustos girdi. İki Ağustos da imza altına alındı.

Süreci takip eden ilimiz ve bölgemiz adına ender gazetecilerden biriyiz.

Başka arkadaşımız var mı? Bilemiyorum.

Bildiğim haber ve günlük bilgi detayı haricinde derin analiz yazılarını hiç görmedim.

Yüzeysel her yerde vardı. İsmi üzerinde yüzeysel.

Tabi ki ülke geneli değerlendiren pek çok vardır.

Biz kendi bölgemizden bahsediyoruz.

Söz ediyoruz.

Süreç yedi aydır sürüyor ve devam ediyor.

Şubat ayı ile start alan ve bugünlere gelen.

Çok sıkıntılı ve uzun bir dönem oldu.

Nereden nereye geldiğimizi bildiğim için çerçeve protokolünün bile imzalanması sürecinin uzun sürdüğünü de görerek,

Bugünlere çok da kolay gelinmedi.

Neredeyse ilk defa olumsuzlukla sonuçlanmak üzereydi.

Direkten döndüğümüzü söyleyebilirim.

Ve son dakika da olsa sözleşme imzalandı.

Hele ki verilen teklifler.

Kurban bayramı sonrası başlayan teklif süreçleri.

İlk altı ay % 16, 17 ve 24 ile nihayete eren, ikinci altı ay adına % 8 ve sonra 10 verilmesi, on rakamının geri çekilmesi, gerçek enflasyon süreci ve sonra % 16.2 rakamını sendikaların telaffuz ve bunun geri çekilmesi, yanlış anlamalar gibi söylemlerle işin tıkanması ve sendikaların kabul ettiği yüzdeler, işveren kanadının ise yanlış anlamalar ile ilgili sözlü ifadeleri.

Hepsi yaşandı ve görüldü.

İşin bir de ilginç kısmı ise tıkanan süreçte Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın davet edilmesine rağmen o teklif geçerli ise biz gitmeyiz ve katılmayız restine, HAK İŞ Genel başkan ve heyetinin koşarak gitmesi manidardı.

Burada aslında sendikal duruşu TÜRK İŞ gösterdi.

HAK İŞ ise kendine göre görüşleri doğrultusunda ılımlı davrandı.

TÜRK İŞ Genel başkanı Ergün Atalay’ın dik duruşu sonrası ise cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz ile külliyede yapılan dört saatlik gece yarısı toplantısında nihai sonuca erişildi.

Çok da kolay olmadığını söyleyebilirim.

İlk altı ay yerinde kaldı.

Yüzde 24, ikinci altı ay adına bir puan daha alındı % 11 ve burada ayrıca aylık 1500 ilave rakamı da çok önemli, günlük 50 TL ile önemli bir katkı sağlandı, Enflasyon farkı garantisi de işin çözülmesinin yegane görüntüsünü veriyordu.

İkinci yıl ise belli artışlar ilk altı ay adına alındı.

Ne dersek diyelim, önemli artışlar ve sosyal haklar adına kazanımlar işçiler adına alındı.

Hayırlı ve uğurlu olsun. Çok zor bir süreçti.

Nihayete erdi. İlk altı ay adına % 50 isteyen sendika, yüzde 24’ e evet dedi.

Bu bir başarıdır.

Kamuoyu beklentisi ise % 18-20 gibiydi. Taş çatlasa % 21 olur deniliyordu.

İkinci altı ay adına ise yüzde sekiz ile başlayan süreç on ile devam etti. Yüzde 11 ile sonuçlandı, ayrıca günlük elli lira ve aylık 1500 maaşa ilave zam kabulü değerliydi.

Enflasyon farkı ise işi taçlandırıyordu.

Sendika ise talepleri yüzde 25 ile start vermişti, sonra ise yüzde 16.2 rakamı kabul görmüştü.

Yukarıda yazdığımız teklife ise olur verilmişti.

Bu da süreç olarak en azından kabul edilebilir bir rakamdı.

Ne dersek diyelim.

Zorlu bir süreç grev ile neticelenmeden mutlu sonla nihayete erdi.

TÜRK İŞ Genel başkanı Ergün Atalay ve yönetim kurulunu kutluyorum.

Türk İş başkanlar kurulu da önemli katkı verdi.

Buna GMİS’ de dahil.

HAK İŞ’ de kendi ölçeğinde çalıştı, çabaladı, sendikal görev olarak katkı verdi, grev konusunda ise isteksizdi.

HAK İŞ’ e bağlı maden iş kolunda ise alınan grev erteleme kararı, sendikayı rahatlatmıştı.

Ama aynı şey Türk İŞ’ e bağlı GMİS için geçerli değildi.

GMİS iki Ağustos olarak grev kararını bir ay önce açıklamıştı.

Süreç uzayınca 2 Ağustos geldi ve çattı.

HAK İŞ’ e bağlı sendikaların grev kararı ertelenince GMİS tek başına kaldı.

Çok zorlu durum bizler için başlıyordu. Çaresizlik had safhadaydı.

Terler akıyordu.

Greve 24 saat kala GMİS Genel başkan yardımcısı İsa Mutlu, ile telefon görüşmesi yaptım.

Grev adına her türlü hazırlıkları yaptıklarını, 2 Ağustos sabahı greve hazırız mesajını veriyordu.

Aslında grev istemediklerini, zorlu sürece girdiklerini, sorunu çözme adına yol aldıklarını belirtiyordu.

GMİS bu süreçte tek başına greve gidiyordu.

Karşılarında başka hiçbir kuruluş yoktu.

Bu da işin içinde çıkılmaz durumu gösteriyordu.

İsa Mutlu’ nun sesi çok da iyi gelmiyordu.

Ne dersek diyelim.

GMİS olarak, Zonguldak olarak, TTK adına olarak, toplu sözleşme imzalanması hepimizi ayrıca bir başka mutlu etti.

Buna ilave MTA ekleyebiliriz. Bölgemizi sayabiliriz.

Şunu da ilave edelim.

Kamu toplu sözleşme imzalanması bölgemizi de ipten aldı.

BENCE, SİZCE…

GMİS ‘in toplu sözleşme ile ilgili sürecini Genel Başkan Hakan Yeşil ve yönetim kurulu dahil çalışmaları ayrıca değerlendireceğiz.

TÜRK İŞ , Genel Başkanı Ergün Atalay, yönetim kurulu ve başkanlar kurulu, yine yeniden ayrı bir başarı tarihine imza attılar.

Şimdilik nokta.