Hayretle ve ibretle izlemeye devam ediyoruz. Kartalkaya da cayır cayır yanan otelin kapısının girişindeki levhada “ TURİZM BAKANLIĞININ DENETİMİNDEDİR” yazısı o korkunç yangında yanmayan tek yer belki de. Elbette devlet kurumlarında KAYIT ve ARŞİV mecburidir. Ne zaman denetlenmiş, kimler  denetlemiş, neleri uygun bulmuşlar, neleri eksik görmüşler yargı sürecinde bir bir ortaya çıkacaktır. Bu korkunç katliamda dahli bulunanlar , ihmali olanlar 1 değil tam 79 cinayetten mesul tutulmalıdır ki CEZA aynı zamanda benzer başka suçların işlenmesine mani olsun. Caydırıcı olması gereken cezalar vardır, birde kişisel zararların yaşandığı suçlarda uygulanan cezalar, örneğin bakkal fiş kesmemiş; vergi dairesi para cezası yazar. Ancak trafikte alkollü ve hızlı gitmenin cezası yıpratıcı, caydırıcı ve ağır olmalıdır.

Otelde çalışan bir aşçı ve kalfası veya bulaşıkçı hatta bir komiye suçu yıkabiliriz. Genelde hep öyle olmuyor mu? Dünya da garibanlara bedel ödeten zihniyet hep aynı topraklardan aynı benzer kafalardan çıkıyor. Azıcık “ DİN SOSU” biraz sahte gözyaşı ve 2-3 ayetin Arapça okunuşunu biliyorsanız hiç zaman kaybetmeyin hemen siyasete atılın orada size çok iş çıkar. HAMASET genelde hiçbir işe yaramaz ama bizim toplumda hep bir karşılığı olmuştur. Gerçeklerden hoşlanmayan toplumlar HAMASETİN FOSEPTİĞİNDE debelenirler.

Geçmişinden ders almayanlar geleceğinden endişe etmelidir. “Bana bir şey olmaz” diyen bir çok kişinin cenazesinde bulunmuş biri olarak bunu defalarca gözlerimle gördüm. Öğrenmenin birkaç yolu var; okuyarak, dinleyerek ve en pahalısı YAŞAYARAK öğrenmedir. Tuhaf olan en pahalı yoldan bile öğrenmemekte direniyoruz. Toplumsal tepki aslında doğru işlere kapı açacak yollardan biridir. Bu otelde niye YANGIN MERDİVENİ yok diye 30-40 rezervasyon iptal edilse, otel işletmecileri bu konuya daha duyarlı yaklaşmak zorunda kalırlardı. Üniversite yıllarımda yazları SELÇUK ta çalışırdım. Bir İngiliz turist sizin böyle bir otelinizde tatile gelse her yönden tüm eksiklikleri fotoğrafla belgeler ve tatili bitmeden sizi şikayet eder ve tüm tatilini bedavaya getirir, ayrıca eksiklikleri de gidermenizi mecburi hale getirir. Onlarda ki düstur şu; “ bir işi yapıyorsan tüm şartları harfiyen yerine getireceksin”. Broşürde yazan ne varsa onlar mutlaka sağlanacak. Bahane, ihmal veya ukalalık yaptırmaz hemen gerekli makamlara şikayetini yapar. Niye ? O kültürde İNSAN HAYATI ( elbette önce kendi hayatları ) çok önemlidir. Sizin zararınız veya işteki acemiliğinizi hiç dikkate almaz. Havuz kenarında ayağı kaydığı için kolu kırılan bir çocuğun ailesi, hem tedavi masraflarını hem de tatilin tüm masraflarını bize ödetmişti.

Biz yıl 2025 de 5 yıldızlı bir oteldeki yangın  merdivenini konuşuyorsak vay bizim halimize…

KAYBETTİKLERİMİZ...

 Zonguldak’ın canlı tarihi sayılabilecek bir büyüğünü kaybettik. Namı “ ATMACA “ olan Bilal Aykın amcayı bugün toprağa verdik. Onu tanıyıp sevmeyen kimsenin olmadığı bu güzel insan kalabalık bir cemaatle uğurlandı son yolculuğuna. Mekanı Cennet olsun. Kederli ailesine sabırlar diliyorum.

Yine kentimizin ve özellikle spor camiasının yakından tanıdığı RİVA lakaplı Halil Güngördü’yü kaybettik. Zonguldak sporda oynadığı dönem bıraktığı unutulmaz izleri olan bu değerli spor adamının da mekanı Cennet olsun diyorum.

TEPKİLER

Son günlerde gerek sosyal medya hesabım üzerinden ve gerekse gazetemizin editörlerine gelen maillerden bir çok konuda tepkiler yükseliyor. Belediye üzerinden gelen “ su faturalarının yüksek olduğu” şikayetleri ve işe alımlardaki iddialar başka bir yazımın konusu olacak elbette.