Dünyanın belki de en adaletli tarafı herkesin tek yönlü bir biletinin olması. İster inançlı ol ister inançsız, ister Budist ol ister Mecusi herkesin cebinde aynı bilet var “ GİDİŞ BİLETİ” … Süre doldu mu ABBAS yolcudur. Kimse bu yolculuğa engel olamaz. Peki iş ölüme kadar geldiyse o başlıktaki GÜLÜMSEME ne demek oluyor? Fazla kasmayın diye … yani süre doldu mu gidiyorsun, ister Kral ol ister Şeyh yada Hükümdar. İster trilyonları olan bir şanslı ol ister Dünyada dikili bir ağacı olmayan zavallı, ister toprağa gömül ister küllerini GANJ nehrine attır bitti mi bitti, kendini REANKARNASYONLA avutmaya çalış/ köpek olarak yeniden gelmeye inananlar dahi var ) hadi gidiyoruz diyen GÖREVLİ gelince GİDİYORSUN … 
  Aslında yazımda anlatmak istediğim İNSAN ÖMRÜ değildi ama başlangıç olarak mutlaka bir giriş yapmak zorundayım. Ana tema “ her şeyin bir ömrü vardır”. Bir ev alıyorsun, 40-50 yıl sonra beton pamuk helva gibi dağılıyor, ister istemez KENTSEL DÖNÜŞÜME gidiyorsun. 10 yıl vadeli bir araba alıyorsun, daha borcu bitmeden araç hurdaya dönüyor. Her şeyi bırakın kendinize bir bakın 20 yıl önceki gençliğiniz, kuvvetiniz ve sağlığınız aynı mı? 
  Her şeyin sonu var da Dünyadaki makamlarımızın bir sonu yok mudur? Bu yazının detay konusu işte tam da budur ! Hiçbir mevki makam ve iktidar sonsuz değildir. Öyle olsaydı mahkeme kadıya MÜLK olurdu. 
  Tüm bu yazının tamamını tek bir fıkra anlatıyor ancak tek bir fıkra ile bu koca köşe yazısı dolmayacağına göre az önce okuduğunuz tüm anlatımları boş verin. Fıkrayı okuyun ve gülümseyin.
  “ Bizim Temel evinde otururken birden odasında AZRAİL meleğini gördü. Temel daha çok genç olduğunu ve daha Dünyada yapacağı çok işi olduğunu düşündü. Ne yapsam da AZRAİL meleğini ikna etsem diye düşündü. Kıvrak zekası ile hemen bir formül geldi aklına. Yere yatıp ellerini ve ayaklarını havaya dikip bebek taklidi yapmaya başladı. Oyun tam olsun diye “ INGA INGA” diyordu. AZRAİL( A.S.) yere uzanıp Temeli kucağına aldı ve kulağına şöyle seslendi; “ HADİ canım ATTA ATTA” …