Haftalardır “ siyasilerin deyimiyle “ SAHADAYIM. Kendi ve halkın deyimiyle “ çarşı pazar” yani HALKIN ARASINDAYIM. Konu yalnızca seçim değil, epeyce GEÇİM … Tuzu kuru olanlara sormuyorum, benim gibi sıradan insanlarla zaman geçiriyorum. İlk ve dikkat çekici değişiklik çok değil birkaç yıl önce bir insana selam verdiğinizde hemen çay/ kahve ne içersiniz diye sorulurdu, o artık tarih olmuş. 
  Halk konuşanı dinlemiyor. Sen ne anlatırsan anlat dinlemiyor.
  Halk sorunlarının dinlenmesini istiyor.
  Bana göre seçim siyasilerin derdi, halkın derdi ÖNCE GEÇİM 
  Birkaç yerden birden ziftlenenlerden şikayetçi.
  Yüksek eğitim alsın diye elindeki tüm mal varlığını harcadığı evlatlarının evde kös kös oturmalarından dolayı  BİR KİŞİYE çok kızgın. O kızgın olanların bir çoğu da o BİR KİŞİYE oy verenlermiş.
  Marketler müze gibi oldu demiştim bundan yaklaşık 2 yıl önce, bazı zevzekler anlamamıştı şimdi onlar aynı şeyi söylüyor. Gemi battıktan sonra uyanmışlar …
  Şimdiden yazıyorum, yarın başkaları hemen sahiplenmesin “ bazı siyasiler sokakta kötü madara edilir aman dikkat edin, benden uyarması ! 
  Az sonra sokaktan, çarşı pazardan aldığım izlenimlerle bir SEÇİM SLOGANI yazacağım, biraz tanıdık gelebilir ancak zaten üç aşağı beş yukarı seçimlerde kullanılacak argümanlar hep aynıdır. Sizler de kendi düşüncelerinizi ekleyip daha farklı bir SEÇİM MOTTOSU hazırlayabilirsiniz. Nasılsa parayla değil ufkunuzu zorlayın ve önümüzdeki seçimin (kendinizce) yıldızı SİZ OLUN …
  Bu benim seçim mottom;
   “  H U Z U R  içinde  Ü R E T E N , H A K Ç A bölüşen bir TÜRKİYE” …