Depremzedeler artık 71 ile dağılıyor.

Gitmek siteye hayır denmiyor.

Bir çok depremzede ülkemizin çeşitli illerinde.

Dün itibarı ile Zonguldak’ ta rakam 2480.

Belki bugün bu sayı daha da artmıştır.

Depremzedeler sıraya geliyor.

Misafirhanelere yerleştiriliyor.

DSİ.

Öğretmenevi.

 Lojmanlar.

Birçok birden fazla dairesi olanlar konutlarını açmışlar.

Yaklaşık elli sayısında eşyalı evi olan bir hayırsever vatandaşımız tüm konutlarını depremzedelere açmış.İstedikleri kadar kalabilirler.

Oturabilirler demiş.

Daha bu kampanya katılımı artacaktır.

Filyos / Endüstri merkezinde çok sayıda Kahramanmaraşlı çalışanlar varmış.

Onların aileleri de buraya gelmişler.

Yaklaşık 300 aile deniliyor.

Bir kısmı Zonguldak’ ta.

Bir kısmı Bartın ilinde.

Yurtlara yaklaşık 200 aile yerleşmiş.

Yurtlar şuan için çok da ihtiyaç görmüyor.

Bu durumda üniversitelerin açılma durumunu ve konumu artırıyor.

İnşallah üniversitelerimizde açılır.

Hayatın normale dönmesi.

Şehirlerin canlanması.

Ekonomik hareketin sağlanması da buna bağlı düşüncesindeyim.

Üniversitelerde lokomotif görevi görüyor.

İlk önce ilk,orta ve lise dengi okullar bir mart açılıyor.

İnşallah çok çabuk toparlanacağız.

Antalya iline tam 54 bin depremzede yerleşmiş.

Antalya şimdilik dur demiş.

Diğer ilerle de dağılım bu anlamda önemli ve değerli.

Yetmiş bir il.

Depremzedelere kapılarını açtı.

Ama ben kendi adıma çok büyük bir göç olmayacaktır.

Çünkü depremzedeler şehirlerini.

Memleketlerini.

Bırakmaz.

Maraş yeniden toparlanır.

Afişin ve Elbistan ilçeleri adına yeni şehirler ve kent kurulur.

O bölge hem termik santral elektrik enerji üssü.

Deprem merkezi olan  bu bölge yeniden ayağa kalkacaktır.

O potansiyel o güç var.

Kahramanmaraş ise sanayi üssü.

Burası şahlanacaktır.

Deprem merkezi olan Pazarcık ise enkaz arama bitti.

Şimdi yıkımların kaldırılması gerçekleşiyor.

Maraş böyle iken.

Adıyaman’da normale dönme adına yoğun uğraşı var.

Trafik akışı sağlandı.

Hareket ve bereket adına uğraşı sürüyor.

Hayatın normale dönme çaba ve gayret devam ediyor.

Adıyaman halkı da memleketini bırakmaz.

Hatay.

Bizim içinde çok önemli.

Hayati derecede önemli.

Hatay bırakılmaz.

Bırakılmamalı:

Göç önlenmeli.

Hatay halkı.

Hatay’a sahip çıkmalı.

Şehrin plakası 31 devam etmeli.

Bu plaka terk edilmemeli.

Hatay yeni yeniden kurulmalı.

Hatay sınır ilimiz.

Tarihi şehrimiz.

Ulu önder Atatürk’ün armağanı.

Bu armağan sürdürülmeli.

Çok ağır kayıplar var.

Ama Hatay terk edilmemeli.

Hatay yeni yeniden ayağa kalkmalı.

Evet , 71 ilimiz tüm halkımıza bakacak.

Kucak açacak.

Ama öncelikle deprem yaşayan halkımızın.

Gerekirse.

Deprem çadır kentleri ile.

Konteynır ile.

Yaşamını kendi bölgesinde sürdürmeli.

Ne zamana kadar?

Kalıcı konutları kuruluncaya kadar.

Nasıl ki hiç kimse Marmara depreminde.

İllerini terk etmediyse.

Tekrar aynı iller çok güçlü ayağa kalktıysa.

Bunun örneklerini de çok güçlü görüyorsak.

Ama nedendir bilinmez.

Bu kadar ağır deprem yaşayan biz Türkler.

Halen daha bu ağır depremlerden.

Ağı bilançolardan.

Ders almıyoruz.

Ders çıkartmıyoruz.

Canımıza değer vermiyoruz.

Malımızın kıymetini bilmiyoruz.

Bina yapanlar ise  deprem yönetmeliğine uymuyor.

İşte bu nedenle ve sebeple .

Herkes bu sefer, son sefer ders çıkartmak zorundayız.

Tüm bu ağır facialar.

Doğal afetler.

Deprem yıkımları.

Hepsi devletimizin sorumluluğuna yükleniyor.

İhmali yapanlar.

Cezalarını çeksin.

Hep devletimiz her şeyin sorumlusu oluyor.

Artık şu slogan sona ersin.

Erdirilmeli.

Deprem öldürmez, binalar öldürür.

Bu sloganın içeriği değişsin.

Değişmeli.

Eğer bizler son 24 seneden dersler çıkartamıyorsak.

Artık yapacak bir şey kalmıyor.

Deprem yönetmeliğinin içeriği daha da sağlamlaştırılarak değişmeli.

Herkes inşaat yapmamalı.

İnşaat mühendisliği iki yıl uygulama görmeden.

Saha da çalışmadan.

İmza yetkisine sahip olmamalı.

Deprem bölgemiz normale dönsün.

Dönmeli.

Depremzedelerimiz eğer gelmek istiyorsa.

71 il hazır.

Nazır.

Ama o iller ayakta kalmalı.

Yaşamalı.

İnşallah.

Şimdilik nokta.