Az sonra okuyacağınız yazıda “maymun” yok ancak “ goril ve aslan” hikayesi var. Çaresizliğin insana nasıl maymunluk yaptırdığının kısa bir öyküsünü anlatmaya çalışacağım.
Bu yazıda herkes kendi yaşamına, Dünya görüşüne ve siyasi ideolojisine göre bir çıkarım yapabilir. 
“Aylardır işsiz genç, iş ilanlarını takip ederken gözüne “HAYVANAT BAHÇESİNE eleman aranıyor” yazısı ilişti. Neden olmasın dedi, hayvanat bahçesinde ne iş olabilirdi ki, ya kapıda bilet kesecek ya da hayvanların kafeslerini temizleyecekti. Hemen hayvanat bahçesi müdürlüğüne gitti. Müdür genci önce bir süzdü ve sen bu işi yaparsın evlat dedi. İki gün önce yaşlı tek gorilimiz öldü. Yerine yenisi bulmak imkansız. Ziyaretçi çocuklar en çok ta onu seviyor. Dün hasta falan dedik ama yeni goril gelene kadar onun postunu giyip “goril taklidi” yapmanı istiyorum. Ücret tatminkardır. Çok çaresiziz. 
Aylardır işsiz genç, iş beğenmeme gibi bir lüksü olmadığından mecburen kabul etti ve hemen goril postunu giyip kafese gitti. Önceden seyrettiği belgesellerde gördüğü goriller gibi davranmaya başladı. Ara sıra homurdanıyor, göğsünü yumrukluyor, dört ayak üzerinde yürüyor, kafesteki dallara sıçrıyor, alttaki dallarda sallanıyor ve ziyaretçi çocukların attığı meyveleri yemeye çalışıyordu. Bir iki günde yeni işi olan “taklit gorilliğe” epeyce alışmıştı. Artık daha yüksek dallara atlıyor, daha hızlı sallanıyordu. Posta bakan goril görüyordu ama kendisi maymun gibi davranıyordu. Zira goriller o kadar hareketli hayvanlar değildi ama akşam eve eli kolu dolu gitme duygusu, cebinde az da olsa para olması onu tarifsiz mutlu ediyordu. Yerinde duramıyordu. 
Yine böyle hoplayıp zıplarken, tuttuğu daldan eli kaydı ve yan kafesin üstüne düştü. Yıprandığı için kolayca yırtılan kafes teli yüzünden diğer kafesin içine düştü. Bu kafeste ASLAN kafesiydi. İçeride etrafa kükreyen, pençe gösteren büyük bir aslan vardı. Bizim çakma goril, neredeyse korkudan altına yapacaktı. O güne kadar komşu kafeste olmasına rağmen aslanın tarafına hiç yaklaşmamıştı. Ne de olsa aslandı ve ormanlar kralıydı. Korkudan sesi kısılmıştı. Kısık bir İMDAT diyebildi ama sesini kendi bile duymakta zorlanmıştı. Ziyaretçi çocuklar için büyük eğlence şimdi başlıyordu. Kimi “gorilin tarafını tutuyor, ona kurtulması için kendi kafesine geçmesi için tezahürat yapıyordu. Kimi çocuk ise aslanın gorille kapışması için aslana gaz veriyordu. Aslan yavaşça gorilin yanına geldi. Pençelerini gorilin göğsüne dayadı ve yeleli kafasını da gorilin kafasına dayadı ve yalnızca gorilin duyacağı kısık bir kart erkek sesiyle “ SUS şapsal, durumu idare et, beni de işimden edeceksin” …
Hayat bu; kimi sıradan insana, aslan kral rolünü oynatıyor kimi goril gibi görünene de maymun rolünü …