Aslında başlık şöyle olmalı” SIRF muhalefete MUHALİF muhalifler” . Basın tüm Dünya da (genelde) iktidarlara muhalif olarak tanımlanırlar. Yapılan icraatlar, tutulmayan sözler üzerinden iktidar, halka inip iktidarı eleştirme/ yeni çözüm önerilerini, yapılması gerekenleri hatırlatma yönünden muhalefet eleştirilir.

  Dünya’da her şey değiştiğinden bu modelde değişti, artık kim güçlüyse, iktidar erki kimin elindeyse o savunuluyor, diğer taraf / yani sırf muhalefet eleştiriliyor. İşte bu yüzden iki terim ortaya çıktı; “ yandaş medya”, “muhalif medya” . Bu gelinen nokta doğru mu değil mi az önce izah etmeye çalıştım.

  Yandaş olanlarının neler yaptığını zaten net bir şekilde görüyoruz. O tarafta hiç sıkıntı yok. Asıl sorun diğer tarafta.Örneğin eski Cumhurbaşkanlarından birinin döneminde TMSF kaynaklarından bolca nemalanan ve o dönem “ ERK “ tarafında olduğundan iktidarı savunan bir şahıs vardı. Destekçisinin ERKİ kaybetmesinden sonra makamları kaybedince/musluğun başından uzaklaştığında nedamet getirip diğer tarafa geçen günümüz muhaliflerinden birinden bahsedeceğim. Adı lazım değil, kendisini GÜL’CÜ olarak herkes tanır. Bu Dünya’daki görevi GÜL’e uygun bir makam sağlamaktır. Ee hal böyle olunca muhalif olmasına !!! rağmen iktidarı değil muhalefete muhalif olma görevine soyunmuştur. O kadar soyunmuştur ki, çırıl çıplak ortada kaldığının farkında dahi değildir.

  Konuştuklarının ülke yararına olduğunu sürekli savunsa da durumun hiçte öyle olmadığı az analiz yeteneği olan biri hemen anlayabiliyor. Eğer hep aynı amaçla ilgili konuşuyor ve bagajınızda sınırlı donanım varsa bunun daha farklı olması imkansızdır. Yani; ayının bildiği ON türkü var hepsi de ARMUT ÜZERİNE sözü böylesi durumlar üzerine söylenmiştir.

   Bu pehlivan şimdilerde 6’lı masaya kafayı takmıştır. O masa onu niye bu kadar rahatsız eder, niye oraya bir nifak sokma gayretindedir , bundan ne gibi bir MURADI vardır, takdiri siz değerli okurlarıma bırakıyorum.

  30 yıldır siyaseti takip edip, edindiğim izlenimlerden analiz yapan biri olarak şunu çok iyi öğrendim. Eğer bir siyasi oluşumla yola çıkıp oradan bir çok makama ulaşanların, sonraki dönemlerde bu imkanları kaybettikten sonra nedamet getirip doğru yolu şimdi buldum deyip karşı tarafa yaklaşmaları tamamen TAKİYYEDİR. Bunun siyasi karşılığı HİÇ BİR ŞEY olmalıdır. Selamı ALLAH selamı deyip alacaksın O KADAR. Ne onun tecrübesine ne onun mahallesinden bir dal koparırım diye hayale kapılmayacaksın. Böyle kişiler yalnızca ve yalnızca ŞAHSİ emellerine göre hareket ederler. Onların mahallesinden dal peşinde koşmaktansa kendi mahallene yeni fidanlar dikmek çok daha akıllıcadır.